Köy meydanları, teşhir salonuydu geleneklerin.
Sünnet çocuklarını at sırtında dolaştırırlardı, erkekliğin tören havasında.
Genç kızları çeşme başında vururlardı, namus davasında.
Erkekliğin gövde gösterisi, tarih boyuncu sürüp gitti ama kadınlık da telef oldu.


Şimdi kadınları doğruyor erkekler.
130 bıçak darbesi.
Bir vahşet ihtilali yaşanıyor.
Erkek bedenine giren cinnet robotları, her yerde kan döküyor, can alıyor.


Şimdi okul çocuklarına uyuşturucu satıyor erkek adamlar. Eskiden de satarlardı ama karşı duranlar olurdu mutlaka.
Çakallığın seyri de para getiriyor artık.
Soysuzluk itibar görüyor.
Lüks bir otomobile binmek, erkekliğin ve haysiyetin anlamını hiçe sayacak kadar erkekçe gösteri sayılıyor bu topraklarda.


Oysa, erkeklik, ülke sorunlarına yumruk atmaktı. Bayrak açmaktı haksızlığa.
Erkekliğin töresi bunu emrederdi.
Şimdi zamanaşımı denen, "adaletsizlik sigortası", hırsızları, dolandırıcıları koruyor.
Yetimin öksüzün hakkını yiyen hırsızları affediyor da, üstüne para bile verecek.
Erkekler için, bunların anlamı yok.
Onlar sadece futbol maçlarında ve internet ortamında delikanlı...
Ya da beleş kömür dağtılırken, "Bir kilosunu nasıl araklarım" hesabında.


Eskiden mahallelerin bir kanunu vardı, erkek doğan erkek ölürdü.
Erkek adam, kadın ve uyuşturucu satacak da, itibar görecek ha! Mahallenin namusuna laf getirecekler de, diğerleri, "Bize yok mu?" diyecek ha!
"Erkeklik öldü mü abiler" diye ortaya bir çıkarlardı ki, en anlamlı erkeklik gösterisi o zaman olurdu.
Onlar öldükten sonra, erkeklik de öldü, adamlık da...
Şimdi televizyonlardaki "erkek soytarıların" zehrini emiyor delikanlılık.
Ve giderek birbirine benziyor erkekler...


Oysa erkekçesi makbuldür ölümün bile.
Kadınlar alınmasın.
Ne kadınlar tanırım onur heykeli.
Erkeklik bıyıkta sanılmasın.