Filistinli çocukların hikayesini bitirmek, nasıl da kolaydır İsrail askerleri için.
Bombalardan imal edilmiş bir can alma sistemi vardır İsrail'in...
Esirgenmiş ve bağışlanmış bir hayatın çocuklarına bomba yağdırırlar.
Sigaralarını yakar gibi...
***
Hayattan ne bekler, Filistinli bir çocuk? Korkusuzca uyumaktan başka.
Belki bir lokma ekmek, bir bardak süt ister.
Hayatın lunaparkında özgürce sallanmak, hayallerin ötesindedir artık.
Ufacık suratlarında kocaman korkuları vardır. Büzülmüştür baldudakları.
Gözlerinde dehşetin vesikalık fotoğrafı...
***
O sırada ağzından ölümler köpürür İsrail askerlerinin.
Orantısız bir gücü temsil etmenin, soysuz gururunu apolet yaparlar.
Bombalar yağmur gibi yağar...
Kefeni sırtındadır Filistinli çocukların.
Dünyaya karşı, hep bir ağızdan haykırırlar, duyulmaz.
Seslerinin yetmediği yerlere, yere yığılmış fotoğraflarını gönderirler.
Amerika bakar, İngiltere bakar, Fransa bakar... Bütün dünya, öküzün trene baktığı gibi bakar.
***
İnsan olan, nerede bir çocuk görse, kendi çocuğuna benzetmeliydi.
Bir çiçek nasıl tutulursa en narin yerinden, çocuklar da öyle tutulmalıydı ellerinden.
Ha Filistinli, ha Iraklı... Ha Alman, ha Yahudi, ha Kürt çocuğu...
Yoksa bir asker için, en soysuz eylemdir çocukları öldürmek.
Adı savaş bile olsa...
***
Şimdi Filistin'de çocuk kokuları, bomba kokularını bastırmaktadır.
O yüzden Filistin'in adı, "Ölü çocuklar bahçesi" olsun.
Filistinli çocukların adı da, bundan böyle "Kardelen" olsun.
***
Onlar ruhlarının penceresinden el sallıyorlar, soysuz seyircilere, acımasız katillere.
"Bunun mahşeri de var" diyorlar...