2008'in son haftaları ve 2009'un ilk günlerinde piyasalarda 'pastırma yazı' olarak nitelendirdiğimiz geçici toparlanma geçen hafta Çarşamba günü ABD ve Avrupa ekonomilerinden gelen kötü ekonomik verilerle yerini dev bir satış dalgasına bırakmıştı. 2 gün önceki yazımızda da satış dalgasının devam mı edeceğini, yoksa mola mı vereceğini, yine Çarşamba günü açıklanacak ABD Aralık ayı perakende satış verisinin tayin edeceğini söylemiştik. Perakende satış verisinin beklenenin çok ötesinde kötü gelmesiyle, satış dalgası hızlanarak devam etmeye başladı. Son 7 iş gününde ABD borsaları yüzde 12, İMKB 100 ise yüzde 13 civarında değer kaybederken, dolar kuru da 1.624 düzeyine yükseldi. Önümüzdeki günlerde ABD'de bankaların ve özel şirketlerin dördüncü çeyrek bilançoları açıklanacak. Piyasalar krizin bilançolar üzerindeki tahribatına göre yön bulacak. Ancak, beklentimiz bilançoların piyasaları hayal kırıklığına uğratması ve satış dalgasının Dow Jones 7200-7500 aralığına gerileyene kadar devam etmesi yönünde. Bu dalga sırasında, hükümetin IMF ile görüşmelerinin ne yönde ilerlediği son derece önemli. Çünkü IMF ile 20-25 milyar dolar civarında kaynak alabileceğimiz bir anlaşmanın resmiyet kazanması durumunda, kurun 1.65'in üzerinde kalıcı olması beklenmemeli. Bu durumda elinde dolar tasarrufu olan ve TL'ye dönmek için uygun fırsat kollayan yatırımcılar, 1.65 ve üzerindeki her düzeyden dolar satıp TL alabilir. Ancak, IMF ile yüksek miktarda kaynak alabileceğimiz bir anlaşmaya yönelik belirsizlikler artarsa, o zaman kurun 1.75'e kadar yükselmesi, fakat bu düzeyi kırmakta güçlük çekmesi beklenebilir. Bu durumda yatırımcılar 1.75'li düzeylerde dolar satıp TL alabilirler. IMF anlaşmasının yapılıp yapılmayacağının yanı sıra, yapıldığı takdirde alınacak kaynak miktarı dolar kurunun seyrinde son derece etkili olacaktır.