Tüm okurlarımızın yeni yılı sağlık, mutluluk ve huzurla geçirmesini dileyerek başlıyoruz. 2008 birçok açıdan kötü yönleriyle tarihe geçen bir yıldı. 2007 yılının sonlarında ABD konut sektöründe başlayan kriz, 2008 yılında önce ABD bankacılık sistemine, sonra uluslararası finans sistemine sıçrayarak 'yüzyılın en büyük finansal krizi'ne dönüştü. Kapitalizmin sembolü olan dev finans kuruluşlarını yerle bir eden finansal kasırga kredi hacminde sert daralmalara neden olarak 2008'in ikinci yarısından sonra reel sektörü de vurdu. Reel sektör hem sert bir şekilde düşen talep, hem de krediye erişim kanallarının kuruması yüzünden yatırımlarını bıçak gibi kesmek zorunda kaldı. Haliyle işten çıkarmalar başladı ve işsizlik artmaya başladı. Finansal kriz 7 yıl boyunca kesintisiz bir şekilde yüksek büyüme gerçekleştiren dünya ekonomisini 2008 yılında resesyona yani, ekonomik olarak daralma sürecine soktu.
Bundan sonra hepimizi ilgilendiren tek şey krizin ne kadar süreceği, ne kadar derin yaşanacağı ve toparlanmanın ne zaman başlayacağı. Ancak, piyasalardaki toparlanma ile ekonomik faaliyetlerdeki toparlanmayı birbirinden ayırmak gerekiyor. Piyasalar genelde önden gider.

2010 yılında hissederiz
ABD ekonomisinde ekonomik daralma sürecinin 2009'un ilk yarısında devam etmesini bekliyoruz. Devreye sokulan önlemlerin yaz aylarıyla birlikte etkisini göstermeye başlayacağını ve ABD ekonomisinin yılın ikinci yarısıyla birlikte yavaş olmakla birlikte yeniden büyüme dönemine gireceğini düşünüyoruz.
Yılın ilk 6-7 ayında ekonomik faaliyetlerdeki küçülmenin devam etmesini ancak, yılın ikinci yarısıyla birlikte toparlanmanın başlamasını bekliyoruz. Ancak, yılın ikinci yarısında başlamasını beklediğimiz ekonomik canlanma 2010'a kadar zayıf seyredecektir. Finansal sistemin yeniden güçlenmesi zaman alacağından, ekonomik açıdan canlanma ancak 2010'da kuvvetlenebilecektir. Gelişmiş ülke ekonomilerindeki iyileşmenin Türkiye'ye ekonomik açıdan (piyasalar açısından değil) yansımasının 4-5 ay gecikmeyle olacağını tahmin ediyoruz. Başta ABD ve diğer gelişmiş ekonomilerde yılın ikinci yarısında başlayacak iyileşmeyi biz ancak bu yılın sonlarında ve 2010'un başlarında hissedebiliriz.

Zor bir yıl geçireceğiz
Ekonomik açıdan oldukça zor bir yıl bizi bekliyor. Ancak, piyasalardaki hareketlerin ekonomik faaliyetlerin öncü göstergesi olduğu unutulmamalı. Piyasaların bu yılın ilk çeyreği içinde ciddi şekilde bozulmasını ve dip noktalara gerilemesini bekliyoruz. Ancak daha sonra yıllara yayılmış ılımlı bir toparlanma sürecinin başlaması olasılığı çok yüksek. Ve piyasalardaki toparlanma ekonomilerdeki toparlanmadan önce başlayacaktır.
Özetle, piyasaların önce daha da kötüleşmesini ancak ikinci çeyreğin ortalarında kalıcı ama ılımlı bir iyileşme sürecine girmesini bekliyoruz. Bunun bizim finansal piyasalarımıza yansımasının eş zamanlı olması beklenmeli. Dış dünyadaki ekonomik toparlanmanın ise yılın ikinci yarısıyla birlikte başlamasını bekliyoruz. Bunun bizim ekonomimize olumlu yansıması ise bu yılın sonunu ve 2010'un başını bulur.