'Başlayan her şey biter' derler. Türkiye ekonomisinde 26 çeyrektir yani 6.5 yıldır yaşanan kesintisiz büyüme dönemi sona eriyor. Türkiye İstatistik Kurumu, ekonomimizin bu yılın üçüncü çeyreğindeki büyüme performansını 15 Aralık Pazartesi günü, bayramdan hemen sonra açıklayacak. Tarım ve hizmetler kesiminden büyük bir sürpriz gelmezse, Türkiye ekonomisi 2001 yılından beri ilk kez küçülmüş olacak. Türkiye'de sanayi üretimi, ekonominin bütünündeki performansı son derece iyi yansıtan bir gösterge. Sanayi üretiminde Ağustos ayından beri giderek kuvvetlenen bir daralma söz konusu. İlk daralma sinyalleri Ağustos ayında geldiğinde, bir aylık veriye bakılarak genelleme yapılamayacağını iddia edenler vardı. Geçen yılın Ağustos ayında yüzde 6.3 büyüyen toplam sanayi üretimi, bu yılın aynı ayında yüzde 4.1 daralmıştı. Eylül ayı verileri daralmanın bir defaya mahsus bir gelişme olmadığını gösterdi. Geçen yıl Eylül ayında yüzde 2.5 büyüyen sanayi üretiminin, bu yılın Eylül ayında yüzde 5.2 küçüldüğü görüldü. Ekim verileri ise daralmanın giderek derinleştiğini gösteriyor. 2007 yılının Ekim ayında yüzde 8.4 gibi yüksek bir oranda büyüyen sanayide, bu yılın Ekim ayında yüzde 8.5'lik çok sert bir daralma yaşandı.
Etkilerihafifletmekmümkün İmalat sanayiindeki kapasite kullanım düzeyleri Kasım ayında işlerin daha da kötüye gittiğine işaret ediyor. Elimizde Kasım ayına ilişkin sanayi üretim verileri henüz yok ancak, imalat sanayii için kapasite kullanım oranının Kasım ayında sert bir şekilde gerileyerek yüzde 73'e düştüğünü biliyoruz. Bir önceki ay imalat sanayiinde toplam kapasitenin yaklaşık yüzde 77'si kullanılırken, Kasım ayında kapasite kullanımı yüzde 73'e gerilemiş. Bir başka ifadeyle, fabrikalardaki üretim giderek azalıyor. Zaten bunu sanayideki işten çıkarmalar da teyit etmekte. 6.5 yıl sonra ilk kez resesyona giriyoruz. Global kredi piyasalarında toparlanma başlamadan ne yaparsak yapalım ekonomiyi hızlı büyüme dönemine sokmamız mümkün değil. Ancak küresel krizin ekonomimiz üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletmek mümkün. Daralmanın daha fazla derinleşmemesi için IMF'den bir an önce kaynak almamız gerekiyor. Ve bu kaynağı hızlı bir şekilde özel sektöre kaynak olarak aktarabilmemiz şart. Daralmanın daha fazla derinleşmemesi için ekonomik önlem paketini daha fazla oyalanmadan hayata geçirmemiz gerekiyor. Bir gün kaybedecek lüksümüz dahi yok.
Sorunlarbirbirinibesliyor Ülkemizin yapısal sorunları var. Her yıl ortalama yüzde 7.2 büyüdüğümüz 2002-2006 döneminde dahi doğru düzgün istihdam yaratamadık, işsizlik sorununa çözüm bulamadık. Ekonomik olarak büyürken dahi yeni iş imkanları yaratmakta zorlanan ekonomimizde daralma yaşanırken işsizlik çığ gibi artacaktır. Önümüzdeki dönemde yumuşak karnımız, artan işsizlik olacaktır. İşsizliğin artması sert bir şekilde yavaşlayan ve hatta daralan tüketimi daha da olumsuz etkileyecektir. Tüketimin düşmesi, üretimin daha da düşmesi ve işten çıkarmaların daha da fazlalaşması demektir. Sorunlar ne yazık ki birbirini beslemektedir. Vakit geçirmeden IMF ile anlaşarak özel sektörün finansman sağlamaktaki sorunlarını hafifletmek zorundayız. Kaybedecek vaktimiz yok.
SON SÖZ Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince, diğerleri de yanlış gider. (C.BRUNO)