Türkiye ekonomisi hem ticaret hem de finansal kanallar üzerinden dış dünyaya göbekten bağlı. Dışa açık her ekonomi için aynı şey geçerli. Dünya iyi giderken, ülkemize oluk oluk akan yabancı sermaye ve Avrupa ekonomileri başta olmak üzere dış pazarlarımızdaki canlılık, yüksek büyüme dönemi yaşamamızı sağladı. Şimdi ise dünyada işler tersine dönmüş durumda. Ülkemize giren yabancı sermaye ciddi şekilde azaldı, Batı'daki ticaret partnerlerimiz ekonomik daralma yaşıyor. Bunların olumsuz yansımaları da ekonomimizi giderek daha sert bir şekilde etkilemekte. 'Önümüzdeki yıl Türkiye ne kadar büyür?' sorusuna cevap verebilmek için, dış dünyadaki gelişmelerle ilgili varsayım yapmak gerekiyor. Küresel ekonomi artık resesyonda, yani daralma dönemine girdi. Bundan sonra tartışılması gereken ve herkesi doğrudan ya da dolaylı yoldan ilgilendiren tek şey bizce resesyonun ne kadar süreceği, ne boyutta yaşanacağı. Çünkü resesyonun süresi ve şiddeti Türkiye ekonomisinin gidişatını tayin edecektir.
Toparlanma2011'ibulur Yüzyılın en büyük finansal krizi yaşanıyor. Bu konuda görüş ayrılığı olduğunu sanmıyorum. Krizin reel ekonomi üzerindeki etkilerinin şiddeti ve süresi konularında görüş ayrılığı var. Ekonomilerdeki daralmanın 12 ila 16 ay süreceğini, yani durgunluğun 'orta şiddetli olacağını' düşünenler var. Bu görüş azınlıkta ve biz de bu gruba mensubuz. Ekonomilerdeki daralmanın 24 ay süreceğini, yani durgunluğun 'derin' olacağını düşünenler var. Bu görüş ise hakim görüş. Ekonomik daralma 2008'in 3'üncü çeyreğinde başladı. Eğer beklediğimiz gibi olur da, resesyon 'orta şiddetli' olursa, küresel ekonomideki toparlamanın önümüzdeki yılın ikinci yarısıyla birlikte yavaş bir şekilde başlaması lazım. Dünyada önümüzdeki yılın ikinci yarısında başlayacak bir toparlanmanın ise Türkiye'ye olumlu yansıması 2010'un başını bulur. Dolayısıyla bizim baz aldığımız göreli olarak 'iyimser senaryoda' Türkiye'nin ekonomik büyüme açısından 2009'da oldukça zorlanması beklenmeli. 2009'da büyüme hızımızın yüzde 1.7 düzeylerine gerilemesini bekliyoruz. Elbette risklerin aşağı yönlü olduğunu vurgulamalıyız. Eğer dış dünya tahminlerimizde yanılırsak ve resesyon şiddet olarak derinleşir ve süre olarak da uzarsa, ekonomik büyümenin toparlanması 2011'i bulur. Ancak biz bu görüşte değiliz. Türkiye'nin ekonomik yavaşlamasını sınırlandırması için dış kaynağa ihtiyacı var. Bu bağlamda IMF ile yapılacak anlaşma ve alınacak kaynak son derece önemli. 20 milyar dolar ve üstünde kaynak sağlayabilirsek, ekonomideki yavaşlamayı sınırlandırabiliriz.