Son birkaç gündür bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin piyasalarında yeni bir satış dalgası yaşanıyor. Aslında gelişmiş ülkelerin piyasalarında da bozulma yaşanıyor ancak gelişmekte olan ülkelerdeki satış gelişmiş ülke piyasalarına kıyasla çok daha sert. Gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelerden olumsuz yönde ayrışmış durumda. Bunu arkasında kredi derecelendirme kuruluşlarının bazı gelişmekte olan ülkelerin notunu, bazılarının da görünümünü düşürmüş olması yatıyor. Kredi derecelendirme kuruluşlarından Fitch; Bulgaristan, Macaristan, Kazakistan ve Romanya'nın kredi notlarını düşürürken, Şili, Kore, Malezya, Meksika, Rusya ve Güney Afrika'nın görünümlerini bir kademe aşağı çekti. Ardından bir başka kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Güney Afrika'nın kredi notunu düşürdü. Artık herkesin gözü Türkiye'nin üstünde. Kimilerine göre 'sırada Türkiye var', kimilerine göre ise Türkiye'nin yüksek dış finansman gereksinimine rağmen şu ana kadar görünümünü ve notunu değiştirmeyen kredi derecelendirme kuruluşlarının bundan sonraki süreçte de bir değişiklik yapması söz konusu değil.
Cimridavrandılar Türkiye ekonomisi 3 derecelendirme kuruluşuna göre zaten 'önemli derecede kredi riski olan ülkeler' kategorisinde yer almakta. Türkiye'nin kredi notu S&P ve Fitch'e göre BB-, Moody's göre ise Ba3. 2005 yılından beri de bu düzeylerde. Mevcut kredi notumuza göre zaten 'yatırım yapılabilir' ülke kategorisiden 3 kademe uzaktayız. Türkiye'nin mevcut kredi notunun mevcut risklerini zaten iyi bir şekilde yansıttığını düşünüyorum. Kredi notumuzun bir kademe düşürülmesi dahi bizi 'spekülatif, yüksek riskli ülkeler' kategorisine sokar ki bence Türkiye ekonomisi yüksek riskine rağmen bu kategoriye düşürülmeyi haketmiyor. Bundan 1-2 yıl önce Türkiye'nin kredi notunun daha yüksek olması gerekiyordu. Ancak kredi derecelendirme kuruluşları bize hakettiğimiz notu vermekte cimri davrandılar. Kredi krizine zaten hakettiğimizin altında bir notla girdik. Evet şimdi risklerimiz arttı. Ancak artan riskler daha önce haketmediğimiz not seviyelerini belki şimdi hakeder konuma gelmemize neden oldu. Ancak Türkiye mevcut kredi notunun altını en azından 'şimdilik' haketmiyor. Türkiye'nin yakın izlemeye alınabileceğini düşünmekle birlikte, kısa vadede kredi notunun düşürülmesini beklemiyoruz.
SONSÖZ Bilirken susmak, bilmezken söylemek kadar kötüdür.