Geçen yazımda soluduğumuz oksijenin "yan ürünleri"nin bedenimizde yarattığı büyük zararlardan bahsetmiştim sizlere... Tabii bunların çareleri de beslenme tarzında... 2009 yılına bir kaç gün kala güzel kararlar alalım ve artık mutfaktaki zararlı besinleri çöpe atıp, raflara "doğru besinleri" yerleştirelim.. Erken yaşlanmadan ve kronik hastalıkların çoğundan sorumlu maddeleri bedenimizden düzenli olarak uzaklaştırmamız gerekir.. İşte antioksidanlar buna çare... Yaşlanma ve kanser dahil pek çok hastalığı önleyen maddeleri taşıyan besinler hakkında hepimizin bilgi sahibi olmamız lazım... Gençlik ve sağlığın "altın anahtarı" besinler bunlar çünkü... Bu antioksidanlardan faydalanmak için çok uzaklara gitmeye gerek yok.. Bir çok gıda bu kıymetli antioksidanları barındırıyor.
KARADUTKURUSU...LİMONKABUĞU Üzüm ve nar antioksidan meyvelerin başında geliyor. Böğürtlen, karadut, çilek, frambuaz ve dut gibi meyveler aynı grubun üyeleri ve hepsinin de hem kanserden hem de kronik hastalıklardan koruyucu özellikleri var, hem de yaşlanma belirtilerini geciktiriyorlar. Kış aylarında bu meyveleri bulamasanız da öğleden sonra ara öğünü olarak dut kurusu ve çekirdekli siyah kuru üzüm atıştırmanızı öneriyorum şiddetle. Ayrıca kışın en güçlü antioksidan bombaları olan narenciye grubunu da unutmayın, üstelik hem kendileri hem de kabukları güçlü antioksidan bu meyvelerin. Limon, portakal ve mandalina kabuklarını çiğ olarak limonatalarda, pişmiş olarak da kek, pasta ve marmelatlarda kullanmayı ihmal etmeyin.
SARIMSAK...ROKA... En bomba antioksidan sebzeler likopen depoları olan domates ve kırmızı biber. Bu sebzelerin salçaları da en az kendileri kadar becerikli bu konuda. Yıllarca salçanın faydalı bir besin olduğunu savunan bir hekim olarak hep üzülmüşümdür salçanın fazla yağın zararları ile bir arada anılmasına. 'Yağlı salçalı yemeklerden uzak durun' lafı hep yağın yanındaki salçaya haksızlık gibi gelmiştir bana. Pek hoş kokulu olmasalar da sarımsak ve soğandan da bahsetmeden geçmek haklarını yemek olur bu ilaç niteliğindeki iki sebzenin. Turp, tere, semizotu, roka ve lahana diğer antioksidan bombalardır vücudumuzu zırh gibi koruyan.
ZERDEÇAL...KARABİBER... Yemeklerinizi tatlandırmak için kullandığınız baharatların sizi kanser dahil pek çok önemli hastalıktan koruduğunu biliyor muydunuz? Zencefil, zerdeçal, sumak, kimyon, isot ve karabiber bunların başında geliyor. Ben bir hekim olarak baharatların çok gereksiz yere yasaklandığını düşünüyorum. Baharatın sıklıkla yasaklandığı sedef hastalığında bile hiçbir hastamda bu mucize tozları yasaklamadım ve iyileşme süresini uzattığına dair hiçbir gözleme rastlamadım bu güne kadar.
KEKİK...MATEÇAYI... Sıcak çikolata, kekik ve mate çayları antioksidan açısından zengin içeceklerden. Her sabah sizi güne hazırlayan, gözlerinizi oğuşturarak sarıldığınız içecekleriniz çay ve kahvenin de çok önemli iku antioksidan olduğunu müjdelemek istiyorum size. Hem sağlık hem de lezzet mümkün yani özetle. Lezzetle ve sağlıkla kalın.