Bayram boyunca etsiz ve tatlısız gün geçmedi... Nereye gitsek önümüze bu iki besin uzatıldı. Muhtemelen "Hayır" denmedi. Tabii her zamanki gibi bunu da abarttık! Bu durumda yine acil çözümlere ihtiyaç olacağını düşünerek, bu kez toksin atıcı özelliği çok belirgin olan bir sebzeden söz etmek istiyorum: Kereviz'den...
"Bahçelerde kereviz, biz kereviz yemeyiz" diyen türkülerle büyüdük ve ben bu mucizevi sebzeyle 40 yaşıma yakın tanıştım ne yazık ki. Zaman içerisinde bir hekim olarak çok hayıflandım bu sağlık dolu sebzeyle bu kadar geç tanıştığım için ve kokusunu ilk içime çektiğimde büyülendim: O nasıl bir koku, o nasıl bir aroma öyle...
Maydonozgillerden olan kereviz altın çağını 19. yüzyılda yaşamış ama M.Ö. 1000'li yıllardan itibaren yetiştirildiği biliniyor. Eski Mısır'lılar kıymetli eşyalarını ölülerinin yanına gömerlermiş ve bunların arasında kereviz de varmış. Antik Yunan'da da önem verilmiş bu sebzeye. Hala yeminini ettiğimiz 'tıbbın babası' lakaplı hekim Hippokrates ise şöyle bahsediyor bu aromatik sebzeden ; 'Altüst olmuş sinirleriniz için kereviz, hem besininiz hem ilacınız olsun.' Ortaçağ'ın ünlü hekimlerinden Sainte Mildegarde ise kerevizden, 'her derde deva evrensel ilaç' diye bahsetmiş.

ÇORBASINI İÇELİM
Yaprakları, sapları, kökü ve tohumu yani her şeyi kullanılıyor bu 'ilaçgıda'nın. Tohumlarıyla çay ve tentür yapılıyor. Yaprak ve sapları tam bir vitamin ve mineral kaynağı. Yüksek tansiyondan kansere, romatizmadan sedefe kadar pek çok hastalığa karşı koruyucu etkileri mevcut. Duru ve temiz bir cilt için de çok önemli, düzenli tüketilmesi kanı toksinlerden ve zararlı yağlardan arındırıp sivilce oluşumunu engelliyor. İçeriğindeki bol miktardaki A, C ve B grubu vitaminleri, sedanonik anhidrit, sedanolin, palmitik asit, gaiacol ve limonen bu etkilerinden sorumlu.
Kalorisi oldukça düşük, bu etkisi bir de vücuttan su atıcı ödem çözücü etkileriyle birleşince diyet yapanlar için ayrı bir önem kazanıyor. Bir orta boy kerevizde yalnızca 10 kalori var. Son birkaç yıldır, bu sebzeyi keşfettiğimden beri zayıflamasına yardımcı olduğum herkese tavsiye ediyorum.
Yapraklarıyla birlikte taze kereviz bulabilirseniz eğer, pişmeye yakın yaprakları ince ince kıyarak ekleyin yemeğinize veya çorbanıza. Bereketli yapraklarından mutlaka artacaktır, onları da nane gibi kurutup ufalayın, et yemeklerinizde kullanın, verdiği aromaya inanamayacaksınız. Bu yaprakları demleyip 'kereviz çayı' yaparak toksinlerinizi de atabilirsiniz. Aklına ve ruhsal zekasına hayran olduğum güzel insan Bedrettin Dalan'ın ünlü 'detoks çorbası'nı denemenizi tavsiye ediyorum size. Bu çorbanın içinde kerevizin kökü, sapı, yaprakları ile birlikte brokoli, karnabahar, lahana ve limon var. Yemeğe onunla başlayıp, toksin atmayı bir yaşam tarzı haline getirmiş Dalan... Siz de bu çorbadan her gün içerek bedeninizi rahatlatabilir, forma kavuşabilirsiniz. Unutmayın, sağlık kainatın ambarındadır.
Sağlıkla kalın, yüzünüzden gülümseme eksik olmasın.