Zalim politika, hayatın yapraklarını "üfleyerek" çevirir. Kriz gelmiş hoş gelmiştir de, "Hamdolsun iyiyiz" denir.
Biliriz ki, her toplum, seçtiği politikacıda kendisini bulur.
Bir yanı cinnet geçirir ülkenin, öbür yanı cennettir.
Halkı yoksul olanın, politikacıları zengin olur.
***
Üretim durmuştur, tavan yapmıştır işsizlik. İşçinin, memurun hali içler acısıdır.
Çaresizlik, insanların alnının çatısına saplanmış bir oktur.
Bir torba kömürle sıvanır hayat, bir çuval erzak meseleyi halleder.
Halkı yoksul olanın, satın alma gücü yoktur da... "Satın alınma gücü" çoktur!
***
Böyle bir düzenin televizyonlarında kadın sunucular çöpçatanlık yapar.
Erkekleri Ankara havasında göbek atar.
Ederi üç kuruştur demokrasinin.
Halkı yoksul olanın, özgürlüğü yan yatar.
***
Serçe parmağı kadar adaleti vardır ülkenin, kime yeter.
Yeller eser geleneklerin yerinde.
Hayat, üstüne üstüne gelir insanların, cümlesi altında kalır. Çığ gibi büyür rüşvet, uyuşturucu, fuhuş...
Çakal panayırıdır sokaklar. Anaların haykırışları, yankı bulmayan bir çığlık olur.
Halkı yoksul olanın...
Tecavüz ve fuhuş dosyası kabarık olur.
***
Atasözleri vardır, gemisini kurtaran kaptandır. Bal tutan parmağını yalar.
Kendilerine dokunmayan yılanları bin yaşatır insanlar.
O yüzdendir ki, yolsuzluklar yol olur.
Oy birliğiyle karar verilmiştir.
Halkı yoksul olanın...
Kendi bacağından asılan koyunu bol olur.