Gördüğüm leyleklerden hiç biri havadan yere inmemişti galiba. Ya da dua ederken Evliya Çelebi misali yaptım, "Şefaat" diyeceğime dilim sürçtü "Seyahat ya resul Allah" dedim. Farkındasınız değil mi, önce 15 gün Güneydoğu illerimizde "gezenti" olup dizi yazı kotardım İstanbul'da 2 gün bile soluklanmadan Fikret Müdür Karadeniz'e ışınladı beni. Yooo! Sakın ola sakın serzeniş sanmayın sözlerimi. Aksine gayetle memnunum durumumdan. Dahası her bir kilometre ilerledikçe memleketime olan sevdam, aşkım, tutkum daha bir perçinleniyor.
KENDİMEYAZDIMAMA Anılarla birlikte kucak dolusu dostluklar da biriktiriyorum ne güzel. Gazeteye yazmadıklarımı da ileride kitap ederiz, öyküleştiririz deyu bir yerlere not düşüyorum. Sitem olur şimdi. "Kendine mi saklayacaksın onca zaman, paylaş bizimle" diyen çıkabilir. Orada biraz izin, biraz hoş görü isterim ben de. Malum "Her ressam biraz da kendisine çizer" Aynı şey yazarlar için de geçerlidir sanırım. Yine de ucundan acuk bir şeyler sunayım, sizinle o satırların bazısını az biraz paylaşayım az aşağıda.