"Bir harf için kırk yıl köle olunuyorsa,
Yirmi dokuz kere kırk yıl kölesiyiz
Öğretmenin... Öğretmenin...
Öğretmen kutsaldır ana gibi,
Öğretmen kutsaldır baba gibi" Ali Rıza Binboğa'nın 77'lerde söylediği gibi, öğretmen şimdilerde de gerçekten kutsal mı? Bir öğretmen olarak, benim asla bir tereddüdüm olmadı. Ama toplumun öğretmene gereken değeri vermediği de ortadadır. Yoksa "kutsal" görülen şey baş tacı edilmesi lazım. Öğretmenlerimizin bu günkü durumu hiç de baş tacı edilmediğini açıkça gösteriyor.
***
Yüzde 83 gibi büyük çoğunluğunun eline ayda, ek ders ücretiyle birlikte 500-750 euro geçiyor. Eğitim-Sen'in yaptırdığı araştırmaya göre, yüzde 23.5'u görevlerinden kalan zamanda ek iş yaptığını, yani limon sattığını söyleme cesaretini bulmuş. Bunların oranı yüzde 70'in altına düşmez. Ama öğretmen psikolojisini bilirim, yediremez kendine taksicilik, boyacılık yaptığını söylemeyi. Yüzde 38'i kendi çocuğuna iyi bir gelecek hazırlayamama endişesi duyuyor. Her gün bir gazete dahi okuyamayanların oranı ise yüzde 40'a varıyor. Kaç öğretmenin kitaba para ayırabildiğini, ne kadar araştırma yapabildiğini varın siz hesaplayın.
Yeni nesilleri şekillendiren öğretmene sunabildiğimiz bunlar. Ama onları bu olumsuz koşullardan çok, toplumdan eski saygıyı görememesi üzüyor. Yoksa özveriye zaten alıştılar.
Bunun sorumluluğunu bugünkü iktidara bağlamak da haksızlık olur. Son 30 yıldır öğretmenin koşulları zayıflıyor, imajı da.. Önceden ekonomik güçlüğü olsa bile itibarı vardı.
Galiba asıl suçlu liberalizmdir.
Bu sözcük hayatımıza girdikten sonra, "Paralı olana saygı gösterme" eğilimi arttığı için, maalesef öğretmenin kutsallığı da zedelendi.
Çünkü diğer meslek mensupları "Ne pahasına olursa olsun!" para kazanırken, öğretmen işinin insani ve toplumsal sorumluluğunu düşünmek zorundaydı.
Her koşulda işini en iyi şekilde yapması vicdani bir sorumluluk olarak karşısında duruyordu. Sonuçta parası olan konuştu. Önceden öğretmenin önünde ceket ilikleyenler, şimdi bacak bacak üstüne atıp, öğretmene öğretmenlik taslar oldu. Öğretmen çalmadı, çırpmadı. Çocukları sevdi. Ülkesini sevdi. Ata'sını sevdi.
Ucuz alıp şık, az kazanıp tok olmasını bildi.
***
Bugün Avrupa standardına en yakın olan öğretmenlerimizdir. Avrupalı öğretmenlere sağlanan imkanların çeyreğine bile sahip değiller, ama onlarla yarışıyorlar.
Öğretmenimize biraz olanak sağlanırsa ne yapabileceklerinin en güzel kanıtı özel okul öğretmenlerimizdir. 2003 ve 2006 PISA sınav sonuçları ortada. Bizim özel okul öğretmenlerimiz Avrupa Birliği ülkelerinden daha başarılıdır. Oradaki gibi ayda 18 saat çalışıp 7-8 bin euro alan öğretmenimiz yok, ama bizimkiler daha başarılı.
Avrupalı öğretmenleri bizimkiler kadar kısıtlı imkanlarla çalıştırın bakalım ne oluyor. Çoğu okula bile gitmez.
Mutlaka devletin öğretmen için yapabileceği daha çok şeyler var, ama asıl sorun toplum olarak öğretmene bakış açımızdadır.
Lütfen hiç olmazsa eski saygınlığı geri verin. Başöğretmen Atatürk'ün meslektaşları bunu hak ediyor. İnanın...