Maç sonucu "elde var sıfır" ama yine de bir'er bir'er puanlanıp gitti o beyler. Günlerdir kulaktan kulağa, tele kulağa, ortalığa hakem dedikodulu teyellenen maçtan geriye "fıss" kaldı yani.
Malum son zamanlarda "mental ekip" modası çıktı. Oyuncuların psikolojik haritasını çıkarıp ona göre teselli, tavsiye, şefkat, destek filan veriyorlar. Sonra da teknik direktöre ve yönetime "falan falan topçuların kullanma kılavuzu şu şekildir" raporu sunuyorlar. Yani gayetle faideli, yararlı bir faaliyet bu.

YÖNETİM İSTİFA
Lakin dün baktım da A.Gücü'nün mental ekibi ne yapsa nafile. Takım kendi evinde maça çıkıyor. Karşıda dev rakip var. Tribünlerden takıma bi destek bi gazlama hormonlama bekliyorsun nanay.
Tutturmuşlar "yönetim istifa, yönetim istifa" İyi de birader orası kongre salonu değil top sahası. Genel kurul yapılmıyor müsabaka cereyan ediyor. Sen lacivert takımlı adamları bırak çocuklarını yücelt, moral şırınga et di mi?

KANEPE TEPESİNDE
Bu mevzuu burada kesip maça gireyim diyorum da yazacak ne var? Son aylarda böylesi hımbıl böylesi tuzsuz bibersiz maç izleyeniniz var mı? 2 dakikada Ege'nin kurtardığı gol sonrasında nabız tansiyon yaratacak 3-5 cılız pozisyondan gayrı n'oldu ki?
Guiza takımın diğer adamlarına benzesin, o da kıpırdasın goller sıralasın diye bekliyoruz ama baktık ki tersi olmuş öbür topçular Guiza'ya benzemiş.
Daha anlatmak isterdim ama ilk devre ortalarında sıkıntıdan uyuya kaldım. Kanepe tepesinde uyudum uyandım, "skorda değişen bir şey yok" dediler yeniden koltuğa kıvrılıp yattım.