Tunceli kıpırtılı ya içimden oralara seslenmek geldi. Anıları canlandırdım gözümde ve "Munzur Çayı'nda 12 taş topla, içinden dilek tut" dediklerini hatırladım.
Tunceli'ye gittim gündü. Gezinirken görüp "Celal Doğan adını taşıyan bir parkın Tunceli'de işi ne?" dedim, güldüler. Meğer Celal Başkan yaptırmıştı o güzelim parkı. Munzur kıyısında oldukça geniş bir arazi, hoş bir peyzaj, her yana dağılmış kır kahveleri, türkü bar karışımı çay bahçeleri, ilaveten çadırını kapanın pıtrak gibi öteberiye kurduğu çadırlar.
SOĞUK SULARIN SIRRI Ben bu Munzur gibi delişmen akan bir de Çoruh'u bilirdim. Saatte hızı 60 kilometreye ulaşıyormuş abooo!..
Zaten kırmızı benekli Alabalık bir tek böyle bir suda yetiştiği için bu yörenin malı olmuş. Debi yüksek olacak, bir de beter soğuk olacak su...
12 ÇAKIL TAŞININ SIRRI Sonra festival için orada bulunan Ferhat Tunç anlattıydı: "Savaş Abi, Efsaneye göre kıyıdan tam 12 çakıl taşı alacaksın. Sonra bir dilek tutup teker teker Munzur'a fırlatacaksın o çakıl taşlarını. Dileğin mutlaka olur" demişti. Ben de inanıp aynen yapmıştım dediğini. Baktım herkes bana kıs kıs gülüyor. Ferhat beni "sazan"a getirmiş meğer. Öyle bir efsane filan yokmuş meğersem. Ertesi gün civarı tümden gezdim. Baktım ki, o yıllar yılı süren çatışmalar, olağanüstü haller olmasa, burası şimdi misli fersah katlanmıştı. Sanki İsviçre gölleri, Alp'ler ve civarı gibi yerler vardı oralarda.