Anımsayın. Daha 3-4 gün önce bu köşede Can Dündar dostuma bir sitem yazısı vardı. Mustafa Kemal Atatürk'ün anlatıldığı 'Mustafa' isimli belgesel filmi çekerken, kılı kırk yararcasına titizlendiğini, sadece çekimi 9 ay süren bu ince çalışma sırasında çoğunluğunu yabancı arşivlerin oluşturduğu malzemeleri kullanıp, çeşitli ülkelere gidildiğini belirtmiştim. Bu dev yapımın 2 milyon Avro'ya mal olduğunu da söyleyip sormuştum: "Madem bu kadar ciddi bir iş yapılıyor. Neden Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ı usta bir oyuncu değil de Selanik Konsolosluğumuzda çalışan bir amatöre, Canan Hanım'a oynattınız?
UÇUP COŞARAK Keşke böyle etmeseydiniz be dostum. Haydi, başta telaşa geldi her nasılsa unuttunuz diyelim. Sonradan memlekete bir telefon açıp,'uçak bileti yolluyoruz. Otelde yerini de ayırttık. Gel 3-4 gün içinde aslanlar gibi at şu rolü' deseniz mesela Zuhal Olcay, Demet Akbağ, Demet Evgar ve daha kimler kimler adeta uçarak, coşarak gelmez miydi Selanik'e, ne dersin?" demiştim.
Ve diyeceklerini dedi Can Dündar kardeşimiz. Neden böyle olduğunu anlattı. Nasıl mı? Az aşağıyı okuyun isterseniz.