Antalya'nın merkezinde güya güvenlikli bir sitedeyiz.
Yüzlerce ailenin oturduğu bu site içinde kılık kıyafetleri uygunsuz bir takım adamlar dolaşıyor. Ellerinde bohçalanmış kumaşlar var. Kenarlardaki açıktan rahatlıkla görülüyor ki kumaşla gizlenen şeyler küçük ekran televizyonlar, lap top bilgisayarlar, gümüş şamdanlar filan.
KİM O? Henüz bir şey taşımayan 3-5 adam da açık bulunan blokların kapılarından içeriye girip daire kapılarının zillerini çalıp komşular hakkında bilgi topluyor. Kapalı kapıları açtırmak için de zillere basıyorlar. Bir Allahın kulu da "
Kim o?" demiyor, açıyor kapıyı. Ve komşuları hakkında soru soran adamlara sanki mecburmuş gibi bilgi veriyorlar.
Akıllarına, "
Korktuk ses edemedik bari 155'i arayalım " demek de gelmiyor. Bütün bunlar gizli kamerayla kayda alınıyor ve ilgisizlik belgeleniyor.
HEPSİ POLİS Aslında o adamların hepsi Antalya Emniyeti'nde görevli polis memur ve amirleri. Amaçları suçluların da aynı yöntemlerle buralara gelip "
iş yapabileceklerini " kanıtlamak. Topluyorlar sitedeki aileleri, gösteriyorlar ne olup bittiğini. Sonra da saatlerce konuşup neler yapılması gerektiğini öğretiyorlar.
CAYDIRICILIK Yani amaç insanların diğer insanlara ve çevresinde olup bitenlere karşı farkındalık düzeyini arttırmak, birbirinden uzaklaşıp yabancılaşmaya başlayan halkın komşuluk ilişkilerini tekrar canlandırmak.
Böylelikle suç da azalıyor, korku yok oluyor. Sonra ana giriş kapısına
"Bu site Toplum Destekli Polis Projesini desteklemektedir" yazıyorlar ve caydırıcılık üst boyuta çıkıyor.
BAY DÜDÜK Çoğumuza basit gelecek diğer bazı yöntemler de tıkır tıkır işliyordu.
Bunlardan bir başkası da "düdük çalmaktı" mesela. Malum düdük eskinin gece bekçileriyle, bekçi babalarla bütünleşmiş bir uygulamaydı.
Oysa Antalya'da gece devriyesi atan polisler zaman zaman düdüklerini çalarak suç özneleri üzerinde psikolojik etki yaratıyorlar. İlk zamanlarda polis memurları bu durumu kabullenmesi güç olsa da şimdi özellikle mala karşı işlenen suçlarda büyük azalma var.
GELELİM İNCİRE Şimdi gelelim "
içine edilen " bir çuval incire. Hani körün taşı körün gözüne derler ya genç çocuğu vuran polis memuru önleyici hizmetler şubesinin bir elemanıymış. Yani tam da bu uygulamaları yöneten, yürüten şubedenmiş. Elbette Antalyalılar üzerinde çok negatif tesiri olacaktır bunun.
AĞLAMAKLIYDILAR Umarım sağduyu galip gelir. Umarım teşkilat gereken duyarlılığı gösterir ve suç oranında adil bir ceza alır sanık memur. Bir çuval inciri kurtarmanın da yolu bu, tüm Antalya polisinin emeklerinin heba olmaması için gereken de bu. Bekleyeceğiz göreceğiz. Ha bu arada ister inanın ister inanmayın Antalya Emniyeti'nde üst düzey bazı amirlerle konuştum "ağlamaklıydılar". Söyledikleri ortak cümle de şu oldu:
"Dışarıdan fark edilmez ama bu durumlarda ölenin ailesinden sonra en çok gerçek polisler üzülür Savaş Abi."