Küresel kriz şimdi de Türkiye'nin de dahil olduğu gelişmekte olan ülkeleri vurmaya başladı. Gelişmekte olan ülkeler 1 yılı aşkın bir süredir devam eden küresel krizden nispeten sınırlı etkilenmişlerdi. Olumsuz etkiler ağırlıklı olarak gelişmekte olan ülkelerin borsalarında yaşanmıştı. Borsalardaki büyük çöküşlere rağmen gelişmekte olan ülkelerin para birimlerindeki değer kaybı ve faizlerindeki yükselişler sınırlı kalmıştı. Ancak son birkaç haftadır bu resim tamamıyla bozuldu. Pazartesi günkü 'Hedge fonların derdi hepimizi gerdi' başlıklı yazımızda gelişmekte olan ülkelerde son birkaç haftadır yaşanan sıkıntıların nedenini aktarmıştık. Gelişmekte olan ülkelerde yüklü yatırımları bulunan yurt dışındaki yabancı fonlar son birkaç haftadır yükümlülüklerini karşılayamamaya başladılar. Nedeni şu; bu fonlara parasını koymuş olan yatırımcılar paralarını hızlı bir şekilde geri istemeye başladılar. Yabancı fonlar bu tür para çıkışlarını geçmiş dönemde kredi temin ederek karşılıyorlardı. Ancak kredi krizinin etkisiyle kredi kaynakları büsbütün kurumuş durumda. Kredi bulamayan yabancı fonların fondan çıkmak isteyen yatırımcıların taleplerini karşılayabilmeleri için tek bir yol kalıyor. O da, yatırımlarını hızla nakde dönüştürmek. Nakde dönüştürülen yani satılan yatırımların önemli kısmı gelişmekte olan ülkelerde. Türkiye de buna dahil. Yabancılar hissedeyseler ellerindeki hisseleri satıyorlar. Bonodaysalar ellerindeki bonoları satıyorlar. Kısa vadeli para piyasası enstrümanlarına yatırım yapmışlarsa bunları satıyorlar. Sattıkları varlık karşılığında ellerine YTL geçiyor. Ancak bu YTL'leri dövize çevirerek ülkelerine görürmek zorundalar. Dolayısıyla döviz talebi çığ gibi büyüyor, döviz talebi arttıkça da kur yükseliyor. Kurdaki yükselişin ana nedeni bu. Bundan birkaç hafta öncesine kadar yabancı fonlardan çıkış talepleri yüksek değildi. Fonlar dış piyasalarda işler bozulduğu zaman vade risklerini azaltırlardı ancak gelişmekte olan ülkelerden sürü halinde çıkmazlardı. Bir başka ifadeyle, hisseden ve bonodan çıkıp para piyasasında yüksek YTL faizinden yararlanırlardı. Dolayısıyla faizler yükselir ve borsalar düşerken kurda fazla bir kıpırdanma olmazdı. Dış piyasalarda işler düzeldiğinde ise yeniden vade riski alarak para piyasalarından hisse ve bonoya girerlerdi. Ancak son haftalarda yabancılar yükümlülüklerini karşılayabilmek için gelişmekte olan ülkelerden çıkmak zorunda kalıyorlar. Para piyasalarındaki yüksek YTL faizi dahi bu çıkışa engel olamıyor. Bankalararası kur 1.5740 düzeylerinde kapandı. Yabancı fon çıkışlarının devam etmesi halinde kurun önce 1.60 seviyesine yükselmesi beklenmeli. Ortalık daha da karışır ve 1.60 direnci de kırılırsa, kurun önü 1.70 düzeylerine kadar açık.