Uzun zamandır şöyle adam gibi ağlanacak duygu yüklü bir filme hasret kalmıştık. Hani neredeyse robotların aşklarına duygulanır olmuştuk. İflah olmaz romantikler (ben dahil) şeytanın bacağını bu hafta kıracaklar. Gösterime giren 'Sevgi Fırtınası' o kadar duygu yüklü bir melodram ki en taş yüreklilerin bile aşka gelmemesi imkansız.
AŞKINYAŞIYOKTUR Adrienne çevresini saran çatışmalar üzerinde düşünebilmeye çok ihtiyaç duyduğu için, Rodanthe'de sükunet bulmaya gelir. Genç kadının sıkıntılarının kaynağı eve dönmesi için direten kocası ve verdiği her karardan nefret eden kızıdır. Adrienne'in Rodanthe'ye varışından çok kısa bir süre sonra, büyük bir fırtınanın yaklaşmakta olduğu bildirilir. O sırada Dr. Paul Flanner de kasabaya gelir. Onun amacı ise kendi vicdan hesaplaşmasını yapmaktır. Şimdi fırtına da yaklaşırken, bu ikili huzuru birbirlerinde ararlar. 'Sevgi Fırtınası'; konusu itibariyle bizim klasik Yeşilçam melodramlarına çok benziyor. Ama gerek oyuncuları, gerek atmosferi ile fersah fersah bu filmlerin önünde koşuyor. Belki hatırlarsınız Hollywood zengin delikanlı fakir kız aşkını 'Love Story' adıyla 1970'lerde film yapmış ve yer yerinden oynamıştı. Yeşilçam'ın canını çıkardığı bu konu elin Amerikalısının elinde gişe rekorları kıran bir film haline dönüşmüştü. Aynı formül 'Sevgi Fırtınası'nda da tıkır tıkır işliyor. Sorunları olan orta yaşlı bir kadın ve yine sorunları olan orta yaşlı bir erkek tesadüfen bir hafta sonunu bir otelde geçirirler ve tenleri o kadar birbirini çeker ki aşık olmamaları imkansızdır. Konu bu kadar sade ama filmi bir o kadar cazip ve göz kamaştırıcı. Ama ah bir de o final olmasa.
MUHTEŞEMATMOSFER O oteli nereden bulmuşlar öyle. Adeta nefesim tutuldu. Her kare muhteşem. Film bir kere mekan yaratmaktan ve atmosfer kurmaktan puanı kapıyor. Ardından gelen muhteşem görsellik. Görüntü yönetmeni Affonso Beato adeta dantel gibi filmin karelerini örüyor. En başta galiba biraz yaşlanmışlar düşüncesine kapıldığımız 'Diane Lane ve Richard Gere' rollerine o kadar yakışıyorlar ki, film boyunca bir daha aklınıza bu soru gelmiyor bile. 'Sevgi Fırtınası', Amerikalı best seller yazar 'Nicholas Sparks'ın 'Nights in Rodanthe' adlı kitabının uyarlaması. Daha önce de 'Message in a Bottle', 'A Walk to Remember' ve 'The Notebook' kitapları sinemaya aktarılan Sparks, Hollywood'un vazçemediği yazarların başında geliyor. Ünlü yazarın romanlarının genelinde merkezde büyük bir aşk hikayesi yer alıyor. Kader, birbiri için yaratılmış olan kadınla erkeği bir araya getirirken, başlarından türlü dertleri de eksik etmiyor. Kuşkusuz bu filmin en büyük kozu muhteşem oyuncuları 'Diane Lane ve Richard Gere'. Daha önce de 'The Cotton Club' ve artık efsane mertebesine yükselmiş olan 'Unfaitful'da bir araya gelen iki oyuncu; beyazperdede o kadar iyi bir ikili yaratıyorlar ki 'Sevgi Fırtınası'nda da bu büyülü uyumu bir kez daha tekrarlıyorlar. 'Unfaitful'daki rolü en iyi kadın oyuncu dalında Oscar adayı olan Diane Lane, 'Sevgi Fırtınası'ndaki 'Adrienne'da da çok çok başarılı bir performans sergiliyor. Ve filmin esas delikanlısı Richard Gere... O hiçbir zaman 'Al Pacino' ya da 'Robert de Niro' seviyesinde bir oyuncu olmadı. İster çapı yetmediği için ister kader böyle istediği için deyin, ama 'Amerikan Jigolo' filminde izlediğimden beri benim en beğendiğim oyuncu oldu. 'Subay ve Centilmen'in romantik aşığı, 'Özel Bir Kadın'ın zengin gönül avcısı, 'Chigaco'nun yakışıklı avukatı olan Gere; 'Ağutosta Rapsodi', 'Çakal', 'Aşka Davet', 'Sahtekar', 'Beni Orada Arama' gibi filmleri ile de sinema dünyasında kendisine parlak bir kariyer yaptı. Rollerini oynamadan oynayan Richard Gere sinemadaki başarısını sanıyorum bu doğallığa borçlu. Orijinal adı 'Niights in Rodanthe' olan film Türkiye'de 'Sevgi Fırtınası' adı ile gösteriliyor. Son derece yerinde bir karar. Bir de bu filmin basın gösteriminin yapıldığı 'Astoria Sinema Salonları'nın muhteşem olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.