Robotların kalbi olur mu? Beyazperdenin yeni kahramanı "Vol-İ" gibi sevimli olursa hem de kocaman bir kalbi olur. "Vol-İ" sevimli, çalışkan ve son derece duygusal bir kahraman. Üstelik aşkı filmlerden, "Hello Dolly" gibi klasik bir filmden öğrenmiş bir robot. Anime bir kahraman olduğu için sakın Vol-İ'yi hafife almayın. Çünkü o küçük büyük her yaştan seyircinin gönlünü fethedecek birisi.

İnsanlaşan robotlar
Vol-İ; yaklaşık 800 yıldır, insanoğlu dünyayı çöplerle doldurduktan sonra yaşamını uzay gemilerinde sürdürmek üzere kaçıp gittiğinden beri, görevini aksatmadan yerine işkolik bir robottur.
"Buy and Large" adlı dev bir şirketin komutlarıyla hayatları idare edilen insanlar; Axiom adlı bir uzay gemisinin içinde parmaklarını bile kıpırdatmadan lüks içinde yaşarlar.
Vol-İ ise çöpleri toplayıp depolamakla meşguldür. Topladıkları içinde en çok "Hello Doly" filminin olduğu VHS kaseti sevmektedir. Çünkü bu filmden aşkı, el ele tutuşmayı öğrenir ve bunları uygulayabileceği günleri iple çeker. Bir gün gökyüzünden inen bir uzay aracı ile hayatı değişir. Araçtan çıkan Eve adlı robot, Vol-İ'nin aklını başından alır.
Animasyon sinemasında bir dönüm noktası. Kahramanımız tam bir teneke kutusu. Vol-İ çöp toplamaktan paslanmış, modası geçmiş ve eski teknoloji ürünü bir robot. Aşık olduğu yeni model robot Eve ile karşılaşıncaya kadar, filmin ilk yarım saatinde Vol-İ'nin günlük hayatına tanık oluyoruz. Üstelik filmin ilk yarım saati sessiz ve dev çöp kulelerinden oluşan bir kıyamet sonrası dünya manzarası filmin fonunu oluşturuyor. Vol-İ ne kadar demode bir robotsa, Eve de o derece modern ve gıcır gıcır. En son teknoloji. Yan yana muhteşem bir ikili oluşturuyorlar.
Teknolojiden sonuna kadar yararlanan "Vol-İ" son derece şaşırtıcı ve cesur bir film. Vol-İ'nin yalnızlığına vurgu yapılan ilk yarım saatteki "sessiz"lik adeta sessiz sinema dönemine bir saygı niteliğinde. Söze değil, görüntüye dayanan bu bölüm hem yönetmene farklı bir sinema dili kurması için iyi bir fırsat sunuyor hem de seyircinin tüm kalbiyle konsantre olabileceği bir atmosfer yaratıyor. Ayrıca,"2001 Uzay Macerası", "Aliens", "Üçüncü Türle Yakın İlşkiler" gibi klasik bilimkurgu filmerine yapılmış birçok göndermeyi de "Vol-İ" de görmek mümkün.
"Vol-İ" animasyon filmler içinde yenilikçi yapan bir diğer şey ise atmosferin son derece gerçekçi bir şekilde yaratılmış olması. Sanki film masa başında üretilmiş gibi değil de gerçek mekanlarda, gerçek kameralarla çekilmiş gibi. Bu da elbette filmin en önemli kozlarından bir tanesi.

Etkili mesajlar
"Vol-İ" bir aşk filmi olsa da sıkı mesajları ile seyirciyi etkiliyor. Yaratmış olduğu çöpten dünya atmosferi iler çevre mevzusuna dikkati çekiyor. Ayrıca "Buy and Large" adlı şirketin yönettiği obez insan grubu ile tüketim toplumu çok sıkı bir şekilde topa tutulmuş oluyor. "Vol-İ" elbette bu mesajları vaaz veriri gibi iletmiyor.
Tıpkı kahramanımız gibi son derece naif bir şekilde seyirciyle paylaşıyor.
"Vol-İ" tam bayramlık. Tıpkı çifte kavrulmuş lokum gibi.
Hadi çoluk çocuk doğru sinemaya, bayram yapmaya...
Şimdiden iyi bayramlar.