Bu memlekette, hala işkenceden insanlar ölüyor da...
Gündemi de hala Hülya Avşar belirliyor.
Hülya'da pişen gazetelere, oradan da vekillerin diline düşüyor.
Hülya Avşar'a göre, programına katılan Tayyip Erdoğan, "ürkek bir kedi gibiydi." AKP'li vekillerden anında savunma metni.
"Hayır, biz Başbakanımızı aslan gibi görüyoruz."
***
Ülkemizdeki işkenceyi gören var mı? İnsanlık tarihinin en utanç verici eylemi, Hülya Avşar'ın sözleri kadar değer bulmuyorsa, aslan ve kedi arasındaki farkı mı tartışmalıyız? Bu ucuz gazetecilik anlayışını mı?
***
Metris Cezaevi'nde, işkenceden öldüğü iddia edilen Engin Ceber için soruşturma başlatılmış.
İşkencenin kök salan yanına karşılık, bu soruşturmaların gelip geçici bir yanı vardır.
Ha kırmızı ışıkta geçmiş, ha işkence yapmış.
İnsanlık utancının bizim ülkemizdeki ederi budur.
***
Ne zaman işkence konusu gündeme gelse, Şair Ahmet Çuhacı'nın "Kuşla Çiçek Arası" adlı şiir kitabındaki, o muhteşem şiire gider yüreğim.
Adam işkence görecekti İşkenceciler sordular "Bir organını yok edeceğiz, hangisi?" "Gözlerimi...
"Yapılanı görmeyeyim, utanırım" ...
Bir kadın işkencedeydi İşkenceci, "Gözlerimi bağlayın, yoksa görevimi yapamam, utanırım" dedi
***
Bu kadar tehlikeli ve güvensiz bir ülke, ya Helin Avşar'ın tuvalet penceresiyle gündemi belirler.
Ya da Hülya Avşar'ın ağzının içine bakarak.
***
Ağızlarında hep bir şey olsa da, kedileri de severim, aslanları da...
Ama ben çiçekleri daha çok severim.
Çiçekler çocuklara benzer.
Ve çocukların hep çiçek kalmasını isterim.
Ne ürkek bir kedi, ne yırtıcı bir aslan!