Üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımadayız. Bu bilgi taa ilkokuldan kalma. Üç tarafımız denizlerle çevrili bir yarımadayken 1998'lerde Erzurum'dan bir haber düşmüştü ajanslara; "Erzurum'da doğdum. Üç tarafı denizlerle çevrili bir memlekette yaşıyorum ama denizi hiç görmedim. Ne olur bir kere denizi göreyim!" Nutkum tutulmuştu. Alın size memleketten bir dumur detayı. Bu isteği yetkililere iletmiş vatandaş. Ne olmuş? Denizi görebilmiş mi? bilemiyorum şimdi. Geçmiş zaman...
Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkeyiz...
Elin yabancısı gelir memleketimizin güzide yerlerinin altını üstüne getirir, böyle bir yeri gezip görmenin keyfini sürer bize de ağzımızın suyu akarak bakmak kalırdı. Hala var denizi görmeyenler. Bazı organizasyonlar ömürlerinde hiç görmedikleri İstanbul'u ve denize deyebilmeleri için ücre köşelernden çoluk çocuğu bir uçtan bir uca taşıyorlar.
Taşıma suyla değirmen dönderiyorlar dahası. E ne yapsınlar; sosyal pozisyonların bizimki gibi olduğu ülkelerde iş yardımseverlere düşüyor. Çünkü her şeyi devletten beklemeyeceksin! Şiarımızdır; uyarız.
Garip değil mi? Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkeyiz...
Geçen gün yine bir haber aldım ki aktarmamak olmaz. Bilen bilir de bilmeyene anlatmak aktarmak lazım.Hollandalı Duncan Zuur YenikapıBandırma seferini yapan Orhan Gazi feribotunun arkasına takılmış su kayağı yapmış. Ustayı bağlamışlar dev feribotun arkasına dağ gibi dalgaların arasında bata çıka kayak yapmış Hollandalı. Böyle bir şarkrı vardı eskiden; "Antalya'da mutlu bir Hollandalı!" O zamanlar turdist çekmek istiyorduk memlekete. Revaçtaydı bu şarkı.
Düşünün ki diyordu şarkı, bir Hollandalı gelmiş Antalya'ya ve öyle iyi vakit geçiriyor ki memleketine döndüğü zaman bizi anlatıyor ve turizm patlıyor.
Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkeyiz...
Onlar kayıyor suyumuzun üzerinde biz toprağımızda batıyoruz her geçen gün. Barbaros bizim ÇanakkaleAnafartalar bizim Karadeniz bizim Ege bizim, Akdeniz bizim ama işte biz ayaklarımızı taşıyamıyoruz o topraktan çıkarıp da. Gömüldük, dibe vurduk çünkü.
Feribotun arkasından su kayağı yapan Hollandalı'daki özgüveni düşünsenize!
Ne güzel. Halbuki bizi sınırlayan bütün engeller kalksın istiyorduk yeniyüzyılda. "Çıkacaktık / şapkayı yana yıkacaktık / motorları maviliklere sürecektik!"
Bir başka bahara kaldı vuslat!