Hakan Şenyuva1975-80 arasındaki 'çılgınlık döneminin' kayıplarından. 5 bine yakın genç insanın öldüğü o dönem itibariyle 10 Haziran 1979'da 'yitirilenler' arasına yazıldı adı. Hakan, Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisiydi ve okulunun hemen yakınında öldürüldü. Katilleri isim isim belirlenmiş olmasına rağmen 'bir türlü yakalanamadı' ya da yakalananlar hak ettikleri 'yanıtı' alamadılar. Yanıt bir gençliğin ölümsüzlüğü olabilirdi ancak. OlmadıVe hatta bir insan topluluğu varlığını bu ölümler üzerine kurdu. Ateş düştüğü yeri yaktı. Bir şarkı; duruşu ağıt olan bir şarkı dolaşırdı o zaman dillerde; 'Analara kıymayın efendiler!' 'Efendiler' okul önlerinde, bahçelerinde, sokak başlarındaBuldukları her yerde 'Analara kıymaya' 'çocukları öldürmeye devam ettiler!' Analar bu yüzden ölen çocukları için karabant taktı fotoğraflara. İplere çamaşır asamadı analar yıllar boyu. Gül yazısı bedeni işkencelerde, darağaçlarında, sokak ortalarında moraran çocuklar için şiirler yazdı analar;"Ey oğul / mosmor olmuş da gül yazısı bedenin / düşmüşsün de burçlarından en yüksekteki kalenin! / Ey oğul söyle ben seni 'ne ce' seveyim?" Ölen her çocuk 'kesik bir kol gibidir' analar için; kesik bir kol. 'Efendiler!' o kesik kolu için anaların yeni bir diyet pusulası ayarlamışlardı o zamanlar, Ömer Seyfettin'in ve öykülerin yüzü kızardıydı bu yüzden. Hakan Şenyuva'nın evinde 10 Haziranlar buruk geçiyor. TatsızEksik. Odası ilk günki gibi duruyormuş Hakan'ın. O gün evden çıktığı gibi. Pijamaları, terlikleri, kitapları'Anne tertibinde' duruyormuş bütün hayatı-yaşanmışlığıyla Hakan'ın odası. Her 10 Haziran'da aile toplanıyor, 3 kardeşi, annesi ve babasıyla Hakan konuşuluyormuş evde fısıltılarla. Annesinin Hakan'ın odasını gösterip 'onu' anlatırken seçtiği sözcükler bayrak sözcükleridir öykülerin; 'EvladımızHakanımızHala yaşıyormuş, sanki birazdan bir yerlerden çıkıp gelecekmiş gibi söz ediyorlarmış 'evlatlarından!' Şöylre bir şiir imgesi asılı duruyor aklımda; 'Oğul bir çakıltaşıdır denizde seken!' Konuşurken im düşmüş Hakan'ın annesi Suna Şenyuva; 'Nerede bir çocuk öldürülürse orada bir anne de ölüyordur!' Analara kıymayın efendiler!