Mehmet Ali Erbil'i nasıl bilirsiniz? Bana sorarsanız,
canlı yayında şalvarı indirip keli gösterdiği saniye miladı oldu. Ekran resmen vantuz gibi içine çekti onca yıllık karizmasını. Derin bir çukurun içinden hala kafayı göstermeye çalışıyor.
Başarır mı derseniz, eski şaşaalı günlerine dönmesinin imkanı yok. Mehmet Ali Erbil azimli adam, denedi, bir kere daha denedi, denemekten yılmıyor ama olmuyor. Milletin '
Mehmet Aliii Beyyyy'i bir türlü ekranlara geri dönemiyor.
Erbil, yeni yükselişini, kendisini milyonlara sevdiren '
Çarkı Felek'le yapmaya çalıştı yıllardır, hala da çabalıyor. Ödülleri artırdı, dekoru değiştirdi, harfleri açan kızları dünyaca ünlüler arasından seçti, olmayınca olmuyor. İzlenme oranları azıcık kıpırdasa da, eski günlerinin yanına bile yaklaşamıyor.
Erbil yeni sezonda, en büyük kozunu oynamaya hazırlanıyor. Fox'ta tam
bir milyon lira ödüllü 'Çarkı Felek' başlatıyor. Bu sondur haberi olsun. Azıcık ayağı tökezleyen dizilere, iki bölüm anlayış göstermeyen televizyon dünyasının, ona gösterdiği sabrı bir kez daha taşırmamasında, kendi açısından büyük yarar var.
Erbil yıllarca çok sevildi. İstisnasız her gün onu ekrandan izledik. Yetmedi magazin programlarının gediklisi oldu, yine izledik.
En tutmayacak zamanlarda, akla ziyan programlara imza attı, televizyon izleyicisi onu yine de yalnız bırakmadı. Sonra canlı yayında bir kaza yaşadı, şimdi bir türlü toparlayamıyor!
Normalde sürecin böyle işlememesi gerekir. Bir adam bu kadar seviliyorsa, nihayetinde affedilmesi de gerekmez mi? Gerekir ama Mehmet Ali Erbil'in çözemediği ya da kabullenemediği için kendisini uyduramadığı bir durumu var.
Erbil yaşlandığını kabul edemiyor. Hep eskiden olduğu gibi yumurcağı oynayıp, kolayından işi bitirmeyi hedefliyor. Oysa Erbil'in ele avuca sığmaz yumurcak şeklinde, ekranda arzı endam edeceği günler çok gerilerde kaldı. Televizyon izleyicisi, eski Erbil'e yakıştırdığı esprileri şimdi ekranda gördüğü şovmenle özdeşleştiremiyor.
Yaşlanmak hayatın en değişmez gerçeği, bunu Mehmet Ali Beyyy'in kabul etmiyor olması, onu izleyici gözünde genç kılamıyor maalesef. Bir de yorgunluk çökmüş üzerine sanırım Erbil'in, programlara çıkarken iyi bir hazırlık yapmak yerine, hala sempatikliğin ve hazır cevaplılığın üzerine gitmeyi tercih ediyor. Ve biz de ekranda devleşen bir şovmeni, hüzünle uğurlamak zorunda kalıyoruz.
Mehmet Ali Erbil'in eski günlerine dönme çabasındaki yanlış taktikleri onu sadece televizyonda vurmuyor. Son yıllarda sinemada da, daha kötüsü yapılmaz dedirtecek filmlere imza atıyor şovmen. İnternette düzenlenen '
en kötü 100 film' anketindeki 5 Türk filminden dördü kendisine ait.
'
Emret Komutanım Şah Mat', '
Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu', '
Keloğlan Kara Prense Karşı', '
Hababam Sınıfı 3.5'. Filmler bunlar. Hala Erbil'in doğru yolda ilerlediğini iddia edebilecek olan var mı? Yaşlandınsa şovunda olgunlaşacak, zamana meydan okumak martaval!