Her şey çok ani gelişiyor. Tamam biraz hız kazansak iyiydi de bu kadarı başımızı döndürüyor. Önümüzdeki bir fotoğraftan giriyoruz nerede duracağımızı bilmiyoruz. Felaketin biri bitiyor biri başlıyor. Ve biz nasıl yaşıyoruz da ölmüyoruz? Bilmiyorum. Duraklıyorum artık konuşurken. Söyleyeceğim şeyin nereye gideceği konusunda en ufak bir fikrim yok. Dahası kimsenin böyle bir fikre sahip olduğunru zannetmiyorum. Bütün iyi niyetimi takınıyorum; olmuyor. Olmayan ne diye soramıyorum bile
NÜFUS FAZLASI Nereyle gideceği belli olmayan sözcüklerle konuşyor insanlar. Nüfuz fazlası; bir ülkede istihdam edilemeyen insan sayısına da deniyor. Kelimeleri istihdam edemiyorum dilimde. Nüfus fazlası ve artığı kelimeler dolanıyor usumda. Herkes konuşuyor ama. Ağızlarını açıp kapatıyorlar hiç birini duyamıyorum. İç sarsıntılarımla geçiriyorum sessiz kaldığım anları. Çok konuşuyorlar ama hiç bir şey söylemiyorlar. Anlamsız bir başağrısı çekiyorum günlerdir. Her şey hızla dönüyor etrafımızda.
Kum torbası yerine ölen insanlar, çocukların altında kaldığı şu bina, patlayan bombayla parçalananlar.. Biz hala konuşuyoruzHızla; tüketmek için; yiyip bitirmek için; anlaşılıp anlaşılmadığımızı hiç düşünmeden; yaptığımız şeyin neye yaradığını bilmedenDün gece kum torbaları girdi rüyama. Yüksekçe bir yere asılmışlar düşüyorlar aşağı doğru; hızla düşüyorlar.
KİNETİK ENERJİ
Sonra biri çıkıp kum torbalarının hızla yere düşüşüne ilişkin bir sürü şey söylüyor. Bayağı seri konuşuyor. Kinetik enerji ve deniz, yat turizmi ve gelişen sektör üzerine bir sürü şeySonra Tuzla Tersanesi'ndeki olaylar anlatırken 'loyd' diye bir kelime yazıyorum; 'lord olacak o kelime' diye değiştiriyorlar. Yağmur Yutuyor Bütün Golleri şiirindeki kelimeyi "gölleri" olarak değiştirmişlerdi bir ara. Olsun diyorum ama ben bir tek şey söylüyorum.; Susun; "odalar dolusu kitap / bunca basılı kağıt / akıl ve selüloz karışımı hamurdan yoğrulmuş kafalarımız; mezarlarınıza kapanmış konuşuyorsunuz / vıdı vıdı konuşacaksınız / melekler perçemlerinizden tutuncaya kadar / kurtların , böceklerin çeneleriyleben yokum beni karıştırmayın: / kulaklarımı balçıkla sıvadım ben, / -yukarıdakiler de / dualarınıza, aminlerinize/ vıdı vıdı vıdı vıdı.. / bunca sözü nereden buluyorsunuz? / ne kadar çok şey istiyorsunuz / ne kadar çok şey biliyorsunuz mezar taşlarından, kitabelerden çok/ ayıp, ayıp!... / tanrı konuşmak için / sizin susmanızı bekliyor." Aah kimsenin kimseyi durup dinlemeye vakti yoktu; kimsenin kimseyi.