Gözlerimizde ağıt gibi sarmalanmış ölüler yatıyor ve sanki dünya bize dönüyor, dönüyor. Biliyorum bu şehirler bizimle kuruldu. Güzelliklerin ardı sıra gülüyordu gözleri sevgilinin. Kardeşleri dünyanın, bir adım önünde duruyordu gülen gözlerinin. Bir an karardı gökyüzü. Durdu oyun oynayan çocuklar. Ağızlarını gökyüzüne açtılar tek gözleri kapalı. Bomba sesleriyle bozuldu yürek atışları; küçük yürek atışları. O koca bulut aşağıya savaş madalyalarını atıyordu generallerin.
Kapılar, kırılan pencerelerin seslerini duydular önce, sonra kocaman çığlıklarını yaşlı kadınların. Yaşlı kadınların çığlıklarını duydular sonra en sonunda ölümlerini sokaktaki ağaçların. Koca bir buluttan savaş madalyaları düşüyordu generallerin. Yerde gözlerinde dünya döneniyordu ölen insanların. Koca bir bulut geçiyordu madalyalarını ölenlerin yakasına iliştirerek savaşan generallerin; koca bir bulut. O koca bulutu gözlerinin içinde gördü ölen yaşlı teyzelerin çocuklar. Bir kez daha ağızları açık ve tek gözlerini kapatarak bakarken ölüm madalyalarını düşürdü futbol oynadıkları alana... Oyunları bitti kan içinde kalan çocukların.
ÇAĞIN YÜZÜNE KARŞI Dünya gözlerinde dönüyordu ölen insanların. Bir kent kendi sokaklarına kaçıyordu her bomba sesinde. Koca bir buluttan savaş madalyalarını atıyordu savaşan generaller uçuşan kapılar ve kırılan pencere sesleri arasında. Kulağında ilk bombanın sesi kalmıştı çocuğun; uçuşan kapının ve kırılan pencerelerin sesi. Oyun oynuyordu çocuklar. Bir topun peşinde koşuyorlardı o koca bulut gökyüzünde belirinceye dek. Durdular ve konuştular çağın ve kıyamın yüzüne karşı;
"
Bir general her şeyi göze alıp biz ölümlüler gibi sokağa çıkarsa, Bastonunu kaçırır hemen sokağın küçük oğlanları damdan dama, damdan dama Ve rüzgarlı kahkahalarıyla küçük kızları sokağın şapkasını uçurur bulutlara.Bir general her şeyi göze alıp biz ölümlüler gibi sokağa çıkarsa, Bembeyaz barikatlarına takılır generalin dikenleri madalyaları, Bulut kokan, akasya ruhu kokan, çivit ve cesaret kokan sonsuz çamaşırların.Bir general her şeyi göze alıp biz ölümlüler gibi sokağa çıkarsa, sokağın ortasında büyük bir ayna bir yüzde sayın general, ötekinde mahalle bekçisi bütün bunlar ve buna benzer nedenlerden ötürü generaller sokağa çıkamazlar.
Sokağın üstündeki sahanlıktan geçip gider helikopterle teyyareler" Bir çağın ve kıyamın yüzüne karşı söylediler bunları. Dünya utancından kapatmışken yüzünü; ağızları gökyüzüne açık tek gözleri kapalı, gökyüzünde bir buluttan savaşan generallerin madalyaları yağıyorken ölü kentin üzerine; uçuşan kapıların ve kırılan pencerelerin sesi kulaklarında oyun oynuyorken çocuklar...