Dün gazetelerde yer alan 2 haberdeki fotoğraflara değinmek istiyoruz. Biri Irak'taki sözde özgürlüğün bedelini, diğeri ise Türkiye sahillerindeki duyarsızlığı yansıtmıştı. Irak'a demokrasi ve özgürlük getirdiğini savunan ABD'nin askerleri, Bağdat'taki Şii nüfusun ağırlıkta olduğu Sadr semtinde operasyon yaparken şüphelendiklerini yatırıp ellerini bağlamışlar. Yüzüstü yatırılanların üzerlerine postallarıyla basan Coniler'e Iraklı askerler de karışmazken, gözleri yuvasından fırlayacak kadar faltaşı olmuş bir kadının korku dolu bakışları, özgürlüğün sınırını çizmişti.
Gelinennoktabu... Türkiye sahillerindeki duyarsızlığı yansıtan ibretlik fotoğraf ise Alanya'da çekilmişti. Hukuk fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi bir genç, arkadaşlarıyla girdiği denizde boğulup can vermiş, cesedi de sahile çıkartılmıştı. Tıklım tıklım insan dolu plajdaki turist ve tatilciler güneşlenmelerini sürdürüp denize girerlerken, cesedin başında sadece boğulan gencin 2 arkadaşı ağlıyordu. Birinde özgürlüğün anlamı ve bedeli, diğerinde ise duyarsızlığın derin acılarının bulunduğu 2 fotoğraf da insanlığın geldiği noktayı göstermiyor mu? Ha silahlı ve cephe ortamında, ha tatilde ve laylaylom zamanında... İnsanlığı öldüren de insanların ta kendisi...