Türkiye'den aldığı tavizlerle ülkemizi müstemleke gibi gördüğü anlaşılan Avrupa, şimdi de Gökçeada ve Bozcaada'ya elini uzatıp karıştırmaya başladı. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde kabul edilen raporla, Türkiye'nin bu iki adasında Rum ve Türkler'den müteşekkil 2 kültürlü hayat olduğu vurgulanıp bunun korunması istendi. Bununla da yetinmeyen Avrupa, Türkiye'ye yol gösterirken "Yunanistan ile işbirliği için model geliştirin. Zarar gören, Rumlar'a ait doğal ve kültürel mirası da tamir edin" dedi. AKPM'deki oylamada 11 ret oyuna karşılık 32 kabul ile Türkiye'in önüne getirilen karar tasarısı, Gökçeada ve Bozcaada'daki evlerin (eski sahipleri diye gösterilen) Rumlar'a verilmesini ve geri dönüşlerin teşvik edilmesini de öngörüyor.
Lanetolsundenmezmi? Buraya kadar yazdıklarımızı okuyan bu ülkenin hangi evladının yüreği daralmaz! Hangimizin yüzü asılmaz! Hangi birimiz yeni bir haftaya başladığımız şu günde, en azından "Lanet olsun" deyip öfkelenmez! Ama, böyle maalesef! Türkiye'yi yönetenlerin, daha doğrusu yönettiğini zannedenlerin aymazlıkları veya (düşünmek bile istemeyiz) işbirlikçi siyasetleri; daha açıkçası, teslimiyetçi tavırları başımıza bunu da getirdi. Birbirleriyle hiçbir problemi olmayan insanlarımızı bu şekilde önce farklılaştırıyorlar, sonra ayrıştırıyorlar. Daha sonra da barıştırıp bir araya getiriyormuş gibi yaparak sözümüz ona yol gösteriyorlar.
Karar,Ankara'damıyazıldı? Türkiye'nin yöneticileri de, bu gibi dayatmaları hafife alıyorlar. Ya da cümlelerin içinden cımbızla seçtikleri dengeli lafları zorlayıp "sıkıntı yok" diyerek milleti kandırmaya devam ediyorlar. Bakıyoruz; 3 gün önce alınan bu kararı, Avrupalı gibi değerlendirmeye çalışanlar da var. Neymiş, raporu yazan ve kabul edenler "Gelecek yıl da Yunanistan sınırlarındaki İstanköy ile Rodos hakkında karar alacağız" demişler. Daha korkuncu ve doğru olmasını hiç dilemediğimiz tarafı da, muhalefetten yapılan bir açıklama... Egemenlik haklarımız ve kardeşlik duygularımızı böylesine zedeleyen kararı muhalefet şöyle yorumluyor: "Önemli olan, bu karardan ziyade, bu kararı almaya AKPM'yi kimin cesaretlendirdiğidir. Metnin tamamı okunduğunda, Türkiye'de yazılıp AKPM'ye gönderildiği anlaşılıyor..."
Ekümenikliğinfiilidurumu Eğer böyle ise, yani bu korkunç ve aşağılayıcı kararı Ankara'daki iktidar sahipleri yazıp AKPM'ye gönderdiyse ve AB de bu şımarıklıkla hababam dayatıyorsa, yazıklar olsun. Adamlar, Gökçeada ve Bozcaada üzerinden Fener Patrikhanesi'nin ekümenikliğini de fiili olarak uygulamaya geçiriyorlar. Lakin, Türkiye'nin iktidar sahipleri bunu bile görmek istemeyip Müslüman kimlikle siyaset peşinde koşmayı sürdürüyorlar. Allah hepsini ıslah etsin.