Türkiye'de her şey toz duman iken varlık ve dirliğimizi ilgilendiren alanlardan gelen haberler de hiç iyi değil. Her tarafta kaos var. Yalan-dolanlarla birlikte sahtekârlıklar da artıyor. Ülkedeki güç sahipleri birbirlerini yok etmeye çalışırken, Türk milletini köleleştirip Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni de parçalamak isteyenler destursuzlaşıyor. Türkiye'deki karışıklığı fırsat bilerek plan ve eylemlerini yoğunlaştırıyorlar. İçeride ve dışarıda sık sık vurulan, sınır ötesi harekâtlarla gücü kırılan bölücü örgüt PKK'nın yeniden toparlanmaya çalıştığı haberleri geliyor. Üstelik, güneydoğu sınırımızın hemen yanında ve Yüksekova ile Şırnak'ın Kuzey Irak'a açılan tarafında yuvalandıkları belirtiliyor.
İhanetdoludizginsürüyor Şehit kanlarıyla vatan olmuş Kıbrıs'tan da hiç iyi haberler gelmiyor. Rum Cumhurbaşkanı Hristiyan ile KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın 1 Temmuz'daki görüşmelerden sonra yapılan açıklamalar dehşet verici idi. AKP'nin kapatılması ile Ergenekon adlı davalara koşan Türkiyeli medya (!) olanbiteni işine geldiği şekilde özetleyip geçti. Oysa, Kıbrıs'taki oyun kelimenin tam anlamıyla "ihanet" derecesine gelmişti. O görüşmeyi anlatan Rum lider Hristofyas tek egemenlik ve tek vatandaşlık konusunda, prensipte anlaştıklarını söylemişti. Bununla da kalmayıp Avusturya'nın Kurier gazetesine verdiği demeçte, "M. Ali Talat ile Türk işgaline ve ana vatana bağımlılığa karşı mücadele ediyoruz" demişti.
Egemen2devletunutuldu KKTC Cumhurbaşkanı sıfatını taşıyan Talat, "Egemenliği kimseye vermiyoruz. Sadece Rumlar'la ortak oluyoruz" diyerek Hristofyas'ı yeni bir oyun oynamakla suçlarken, kendi sözlerini de unutmuş görünüyor. Ankara'daki görüşmelerde "Biz, Kıbrıs'ta, iki egemen devlete ve iki halka dayalı yeni bir ortaklık istiyoruz" diyen, Tlat'ın bizzat kendisiydi. Ne acı ki, işgal ve egemenlik kelimelerinin sık sık kullanıldığı Yavru Vatan konusunda herkes karamsar ve endişeli... Ama, Ankara'dakiler sessizliğe bürünmüş durumda! İç meselelerden başlarını kaldırmaya fırsat bulamıyorlar! Böyle olunca da aymazlık, kandırmaca ve ihanetin her türlüsü sergileniyor. Şimdiki yeni oyun bile gözlerini anmaya yetmiyor.
Denktaş'ıduymuyorlar Avrupa Konseyi, Talat ile Hristofyas'ı Konsey'de konuşmaya davet edecek ya... Türkiye'li medya bu haberi de doğru şekilde vermiyor. Meselenin doğrusu; Konsey, KKTC Cumhurbaşkanı Talat'ı değil, "Türk Cemaati lideri Talat"ı ve Kıbrıs Cumhurbaşkanı Hristofyas'ı birlikte çağırıyor. Kahraman Rauf Denktaş'ın ikaz ettiği gibi, Hristofyas Rum Yönetimi lideri olarak davet edilmeyip Kıbrıs'ın bütününün Cumhurbaşkanı diye sunuluyor. Bu acı durumu bile Türk milletinden saklıyorlar. Mehmetçik'e ve Türk Devleti'ne işgalci dedirten zihniyet, soykırımcı ve zalim Rumlar'a düpedüz yardakçılık ediyor.
Azınlıkbatağınasaplanıyorlar Annan Planı'nda görmüştük bu kafaları... Ankara'dakiler ile "Yes be Annem" diye bağırıp işbirliğindeydiler. Sonra gizli gizli ve adım adım satışa sundular Yavru Vatan'ı... Şimdi de, Rumlar'la bütünleşmek için azınlık olmayı sürdürmeye hazırlanıyorlar. Cinayetleriyle bilinen Rumlar'ı kutsayıp Mehmetçik'in işgali altında yaşamayı reddeden azınlık bataklığına saplanıyorlar. Kahredici bu gelişmeler yaşanırken Türkiye'yi yönetenlerin, daha doğrusu yönettiklerini zannedenlerin meşguliyetleri de ortada... Kıbrıs sayelerinde Girit oluyor!