Adamın biri çıkıyor, Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Ören beldesi sahilindeki fok balığını işaret ediyor. "Karşıma çıkarsa, zıpkınla vururum!" Hayvanları öldürmekle, dünyaya kazık çakacağını sanıyor.
***
O fok balıklarının bir zıpkınla vurulması, insanların kanıtıdır. O fok balıkları ki... Ne hınçları vardır, ne hırsları. İçinde sevgi olan bütün oyunlara gönüllü ebe olurlar. Suyun içinden çıkıp, bir güneşlik kaçamak ararlar. Bir de insan elinin üzerlerinde gezinmesine bayılırlar.
***
Önceki sabah Şişli'de taksi beklerken, bir sokak köpeğinin yayaların arasındaki gezintisine takıldım. Kaldırımı süsleyen en güzel resim olarak, bir randevusu vardı da, yetişmek için zarif adımlarla yürüyordu sanki. Sokak köpekleri her daim açtır. Sabahın erken saatinde, ne simitçinin tezgahına baktı, ne vitrinlerdeki yiyeceklere. Oysa insanlar birbirlerine yiyecek gibi bakıyordu.
***
O sokak köpekleri ki... Ne siyaset yaparlar, ne iktidar hırsları vardır. Kimseye ağız dolusu sövmezler. Kardeşi kardeşe kırdıran oyunlarda oynamazlar.
***
Bir kitapta okumuştum. Ateş böcekleri 15 yıl toprağın altında bekleşir. Güneşe çıktıktan sonra yaşaması için 15 gün içinde bir eş bulması zorunludur. Bu yüzden çabalar.
***
Fok balıklarını bir zıpkınlık. Köpekleri bir zehirlik... Ateş böceklerini bir fiskelik olarak görenlerin, görmesi gereken çok şey vardır.
***
Ey zalim insanlar. İnandığınız yalanlar sizlerin olsun. Sizlerin olsun bilumum nefret, zorbalık ve ayak oyunları. Yediğiniz, içtiğiniz sizlerin olsun. Ama hayvanları rahat bırakın.