Geçen hafta Londra'da gazete manşetlerinde hep aynı kadın vardı; İngiltere eski Başbakanı Tony Blair'in eşi Cherie Blair. Ülke Bayan Blair'in otobiyagrafisini yazdığı kitabını tartışıyordu.


Ben de sokaklarda dolanırken kitapçı vitrinlerinde gördüğüm bu ses getiren kitabı hemen satın aldım ve okumaya başladım. Seyahatim bir anda parklarda elimden bırakamadığım bu kalın kitabı (420 sayfa) okumaya dönüştü.


Tony Blair'in şimdilerde ünlü bir insan hakları avukatı olan 54 yaşındaki karısı Cherie Blair, 'Kendi Adıma Konuşuyorum' (Speaking for Myself) kitabıyla birden tüm açıklığıyla hayatını anlatıyordu. Hatırlarsanız daha kitap çıkmadan bir yıl önce Cherie Blair'in anılarını yazmak için 1 milyon sterlin (2 milyon dolar) alacağı konuşuluyordu. Evet rakam doğru ve ödeme üç taksitte yapılmış.


Kapağında Cherie Blair'in boğazlı siyah kazağıyla verdiği portre poz bulunan kitap, 2007 yılının Haziran ayında Blair ailesinin 10 numaralı Başbakanlık Konutu'nu terketme sahnesiyle başlıyor; acıklı çocukluk hikayesi ile devam ediyor.


Kitapta Bayan Blair son derece kişisel bilgilerini okuyucuyla paylaşıyor. Cherie Blair Başbakan eşiyken de adap kurallarına çok fazla uymaz, bildiğini okurdu. Bu kitap o rahatlığını da aşmış; kocasıyla aşk hayatlarına kadar ince detayları barındırıyor. Hatta düğün resimlerinde Tony'nin pantolon ağının tuhaf durmasını bile paylaşmış nedense.


Kitapta ilgimi çeken bir nokta; 11 Eylül saldırısı sonrası Tony Blair 2001 yaz tatilinde Kur'an okumuş; İslam'ı daha iyi anlayabilmek için. İslam ve terörün eş tutulmasından son derece rahatsızmış. Ayrıca Başbakan olmadan önce bile İslam'a merakı varmış. 1997 yılında Londra Regent Park'taki camiyi ziyaret etmiş.


Cherie küçükken paraları yokmuş; Liverpool'da ona annesi ve evi terk eden babasının annesi yani babaannesi bakmış. Kitabı da zaten ikisine ithaf etmiş. Gençlik yıllarındaki flörtlerini, otostopla seyahat etmesini, kötü bir mahallede oturduğu için onu terk eden aşkını samimiyetle anlatmış.


14 yaşında büyüyünce ne olmak istediği sorulunca 'Başbakan' dermiş. 18 yaşında Londra'ya hukuk okumaya giderken 'Artık büyüdüm, koyu bir Katolik kızı olmam gerekmiyor' demiş kendi kendine. Derslerinde başarılı, başına buyruk bir genç kızmış.


Derken, Tony ile tanışması... Kitap çıktığında ülkede tartışma yaratan bir flört detayını yazıvermiş. Açık açık belirtmese de, eski First Lady tanıştıkları ilk geceyi Tony Blair ile birlikte geçirdiklerini söylüyor. Böylece İngiltere'de 'bir kadının tanıştığı erkekle ilk gece yatması doğru mu?' tartışması başlamış oldu.


Bir arkadaş partisinde tanıştığı Tony ile partiden dönerken iki katlı otobüse binmişler. Boş olan ikinci katta birbirini tanıma fırsatı bulan Blair çifti arasındaki aşkın ilk kıvılcımları bu otobüste alevlenmiş. Ve Cherie ertesi sabah birbirlerini daha da iyi tanıdıklarını itiraf etmiş.
Evet, Cherie Blair için kamuoyu 'gözünü intikam, hırs ve para bürümüş' dese de, kendi hayatını tüm detaylarıyla anlatacak kadar cesur bir kadın bence.