Bu yazıyı okuduktan sonra sadece
bugününüz ve
yarınınız var. Ne için mi?
Karma sergi tarzında birçok önemli
ressam ve
heykeltraşın eserlerini bir arada görmek ve mümkünse
toplumsal bir olaya katkıda bulunmak için.
Geçen hafta Akatlar'da
MKM'de yine bir
karma serginin açılışındaydım. Evimde de
dev bir tablosu olan
kaftan motifleriyle harikalar yaratan ressam
Güzhan Müstecaplıoğlu'nun eserlerini bir kez daha görmek istemiştim.
Büyüleyici
kaftan tablolarının arasından sıyrılarak gezinirken çalışmalarını
ülke projeleri üzerine yoğunlaştıran, özellikle
mistik Fas ve
Hindistan temalı fotoğraflarıyla tanınan sanatçı
Mehmet Günyeli ile karşılaştım. Mehmet Bey'in çalışmalarını çok beğenirim. Ama aynı zamanda duygusal bağım olan
Alaton ailesinin damadı olması da beni ayrıca mutlu eder.
Mehmet Bey'in çalışmalarından
Fas'ta çekilmiş
sarı renk ağırlıklı
perspektif kapılar fotoğrafını satın aldım. Heyecanla serginin bitmesini ve çerçeveli eseri evimin duvarına asmayı bekliyorum.
Ayaküstü sohbet ederken Mehmet Bey bir başka sergiden bahsetti; kendisinin
Onursal Başkanı olduğu
Knidos Kültür Sanat Derneği'nin bir etkinliği. İşte yazımın başında bahsettiğim sadece iki gününüz kaldı dediğim sergi.
Datça Knidos'da bir
sanat akademisi kurmaya gönlünü koymuş sanatçılar bir araya geliyorlar.
Datça ilçe merkezinin
1.5 km kuzeydoğusunda bulunan bu antik kent
Knidos,
antik çağda en çok
çıplak Afrodit heykeli ile ünlenmiş. Buradaki akademiyi kurmak için gerekli olan
maddi kaynağı da bu karma sergiden elde edilecek geliri derneğe bağışlayarak oluşturmayı hedefliyorlar.
Uluslararası Knidos Kültür Sanat Akademisi'nin kuruluşunun gerçeklestirilmesi amacıyla düzenlenen sergide
85 seçkin sanatçının yapıtları yer alıyor. Mekan,
Ortaköy Sanat Merkezi. Projeyi
Beşiktaş Belediyesi de destekliyor.
Belediye Başkanı İsmail Ünal da açılışta bizzat konuşma yaparak desteğini gösterdi zaten.
İsmail Acar, Özdemir Altan, Burhan Doğançay, Neşe Erdok, Ergin İnan gibi sanatçıların da
ikişer üçer eserlerinin bulunduğu bu özel sergiyi
pazar akşamına kadar gezebilirsiniz.
Yapıtların satışlarından elde edilecek gelir
bağışlanacağı için
pazarlık yapmak pek mümkün görünmüyor. Burada iş
sanatseverlere düşüyor.
Bir taşla hem
sanat tutkularını besleyebilirler, hem
yatırım yapabilirler, hem de
bağışta bulunabilirler.