Ülkemizi karanlığa sürüklemek isteyen Avrupa'nın, her çağda bir temsilcisi var.
Bizdeki demokrasiyi sorguluyorlar da bizde demokrasiden bol ne var!
Önüm arkam, sağım solum demokrasi.
Parti liderlerine ve muteber ailelere ince saz!
İşçiye, memura, öğretmene ve haksızlığa karşı haykırana yargısız infaz!
Kişi başına düşen cop sayısındaki artışın, kişi başına azalan milli gelirle ilişkisi ne kadar demokratik acaba?
***
Başı açık olanların, teminat altında olduğu bir ülkeden bahsediyoruz.
Avrupa'nın istediği abazan demokrasiden!
"4 kadınla yaşıyorum kime ne?"
Hey gidinin ülkesi...
Nereden nerelere gelmiş de, nereye götürülüyor!
Avrupa'nın istediği ülkemizin bölünmesi üzerine afişlerle süslenmiş, kıytırık bir demokrasi.
***
Bizler, sevdayı kavga, kavgayı sevda bilenlerin savunduğu demokrasiyi biliriz.
Demokrasinin babasını gördük.
O demokrasi sayesinde, bizleri yönetenleri de görüyoruz.
Ve demokratik bir Avrupalı'yla, sahte Avrupalı arasındaki farkı şıp diye anlıyoruz.
***
Çünkü biliyoruz ki...
Gerçek Avrupalı ülkelerin hukukunu korur.
Sahte Avrupalı, insan haklarının ayakta olduğu, işçilerin sokakta haykırabildiği ülkeleri gördükçe, kudurdukça kudurur.
***
O yüzden Avrupa'daki perdenin arkasından demokrasinin sesi geliyor.
"Türkiye'ye Ortadoğu'ya... Yallahhh!"