Bazı gazeteciler matah adamlar değildir, gördüğünüz gibi.
Biri çıkar, 14 yaşındaki bir kıza tecavüz eder, diğerleri ona arka çıkar.
Karşı saflardaki gazetelerden nice züppe, binlerce çocuğun kanını emmiştir de, bindiği lüks otomobilin karşılığı, o çocukların hakkına tecavüzde yatar.
Onların da arkasında duranlar çoktur.
"Oyunun kuralı" denilip, her şey olağan sayılır.
***
Gazetelerdeki işveli kadınlara ayrıcalıklı davranıp onları yükseltmek, namusuyla çalışanların emeğine tecavüzdür.
Ama soysuzluğun dosyası yoktur.
Kalbi kasıklarında atan kadınları, gazetelerin birinci sayfasına abone yapmak, annelerin, öğretmenlerin hakkına tecavüz sayılır.
Böyle gazeteciliğin de kılıfı çoktur.
Adına "Renkli gazetecilik" denilir.
Onların renkli gecelerinin bedeli, onurlu insanların çalınan emekleriyle ödenir.
Namuslu gazetecilere kan kusturan düzen...
Onursuzlara göbek attırır!
***
Bir gazetecinin çalışarak milyon dolarlara sahip olmasının imkanı yoktur.
Mutlaka bir şey satmışlardır.
Satır aralarında milyon dolarlık çekler kesmişlerdir ya da...
Peki, değerleri pazarlayan gazeteciliğin, uyuşturucu satan çakallıkla arasında kan bağı yok mudur?
Televizyon dizilerinde, para karşılığı ilişkiye davetiye çıkartıp, küçük kızların bile kanına girenlerin, genç kızları pazarlayanlardan farkı nedir?
Fiyatı mı, şöhreti mi?
Yoksa apoleti mi?
***
14 yaşındaki kıza tecavüz eden gazeteci hapiste...
Ama kendilerine büyük gazeteci süsü veren diğer tecavüzcüler, gazeteciliğin erdem defilesinde.
Başkasının tecavüzünü dile dolamakla, erdem sahibi olunmuyor.
***
14 yaşındaki bir kızın tecavüzüne nefret edip, kusuyorsanız.
Kendilerine uzaylı süsü veren, kan emici gazeteciliğin karşısında da susmayın.
Aydınlık bir gelecek istiyorsanız, asıl onları sorgulayın.
Hadım edilmesi gereken ırz düşmanlığı, sadece bacak arasında değil!
Satırların da arasında...
***
Bazı gazetecileri adam olsaydı bu memleketin.
Memleket bu halde olmazdı zaten.