Çocuklara armağan edilmiş (üstelik 88 yıl önce) dünyadaki tek bayram olması kadar, adındaki Milli Egemenlik sebebiyle de çok özel bir bayramdır 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı. (Bazıları son zamanlarda ulusal kelimesini daha sık kullanıyor. Milli yerine ulusal yerleştirilmek isteniyor.) İstilacıların işgal ettiği vatan topraklarında verilen Milli Mücadele ile büyük Atatürk'ün kurduğu Türk Devleti'nin varlık, asalet ve kalıcılığının eseridir Milli Egemenlik... Adından da anlaşılacağı üzere milletin sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik hedefleri doğrultusundaki fotoğrafını yansıtır. Bayrak, tapu, para, pasaport, gümrük, yasa, anayasa gibi devleti "devlet" kalabalıkları da "millet" yapan ortak değer ve sembollere dayanır.

İşbirlikçiler kutlayamazlar
İşe bakın! Bugün 88'inci yıldönümünü kutladığımız bayramı ilan edip nesilden nesile emanet edenlerin Türkiye'sinde devletimizi var eden Lozan Antlaşması delinip rafa kaldırılmak isteniyor. Birbirine sarılmış ve kardeşliği pekişmiş Anadolu çocukları (Laz, Gürcü, Çerkez, Abaza, Kürt, Boşnak, Arnavut, Çeçen gibi) etnik ırkçılara zorlandırılıyor. Bin yıldır devlet adıyla payidar olduğumuz topraklarda mozaikçilik yapılıyor. Demokratikleşme adıyla milletimize ve değerlerimize hakaret ettirilip küfretmenin yolları açılıyor. Vatan toprakları parsel parsel satılıyor. (Geçen hafta satış yasaklandı. Ama, iktidar formül arıyor. Satmaya alıştılar ya...) Bir devletimiz (üniter devlet) bölünmek, kaynaşıp bütünleşmiş milletimiz de ayrıştırılmak isteniyor. Bankalar, sanayi kuruluşları, dedelerimiz ve babalarımızın emekleri ile büyümüş fabrikalarımız yabancılara satılıyor. "Daha çok insan çalışacak, daha büyüyecek" denilen fabrika ve kuruluşlarımızı alan yabancılar, tam tersine çalışanların sayısını azaltıyorlar. Basın-yayın organlarımız bile elalemlere peşkeş çekiliyor. Avrupa ve Amerika'nın dedikleri "emir" kabul ediliyor. Her işimize, yasa ve Anayasamız'a dahi karışıyorlar. Hatta, kafamızı vururcasına müdahil oluyorlar. Her türlü fitne-fesat, bölücü ve yıkıcılığın arkasından peydahlanıyorlar. Onun için bu bayramı; monşerler, kimliğini kaybetmiş gömleksizler, yabancılara sarılmış işbirlikçiler, milletin derdi yerine bir avuç mutlu azınlığın hizmetine koşan teslimiyetçiler kutlayamaz. Bu bayram, gerçekleri henüz kavrayamayan çocuklarımız ile günü geldiğinde işbirlikçilerden hesabını fitil fitil soracak Türk milletinin bayramıdır. Egemenlik konusunda Atatürk gibi düşünen ve gerisini yalandan ibaret sayanların bayramı kutlu olsun.