Önceki günkü (Cumartesi) Sabah Gazetesi'nde yer alan "Açlık ölüm getirdi" başlıklı Özge İpekçioğulları'nın haberi, şu yalan dünyada hepimize ibret dersi vermiştir inşallah. Yüreği nasır tutmamış ve insanlıktan zerrece olsun nasibini almış her kim Özge'nin o haberini okuduysa, ya donup kalmıştır; ya da hüngür hüngür ağlayıp insanlık adına utanç duymuştur. Okumayanlara "Sözün bittiği yer" dedirtecek kadar açık ve anlamlı haberi, tek kelime bile ilave etmeden aktarıyoruz: "Organlarıyla 6 kişiye hayat veren İzmir Buca'da oturan 14 yaşındaki Sercan Bodruk'un ölümünün ardında bir dram çıktı. Okul çıkışı yolun karşısına geçerken bir minibüsün altında kalan talihsiz kız 6 gün süren hayat savaşını kaybedince organlarını bağışlayan ailenin arka arkaya 3 gün aç yattıkları da ortaya çıktı. İnşaat işçisi babanın düzenli iş bulamaması nedeniyle bazen günlerce evlerine yiyecek girmediğini belirten anne Durdu Bodruk, şunları söyledi: "Akşam evde kalan son unla bir ekmek yapmıştım. Kızım akşam yemeği olarak, üzerine margarin sürdüğü 1 dilim ekmek ve 1 domates yemişti. Sabah, 1 dilim ekmeğimiz dahi kalmamıştı. Sabahçı olan kızımı, akşam geldiğinde yine margarinli ekmek sözü verek, aç aç okula gönderdim. Kızım da yoldan karşıya geçerken, açlığın neden olduğu dalgınlıkla arabanın altında kalmış olabilir." Polis olup ailesine bakmak isteyen Sercan'ın babası da 1 haftayı 1 tencere bulgur pilavıyla geçirdikleri, 3 gece arka arkaya aç yattıkları günler olduğunu anlatarak "Kızım her sofraya oturuşumuzda, bizim ne zaman ekmeğimiz, suyumuz, yemek ve salatamız bir arada olacak' derdi" diye konuştu.
Kimsevebaldenkurtulamaz Her şeyin bu kadar açık olduğu Bodruk Ailesi'nin dramına hangi insan duyarsız kalabilir? Hangi Allah'ın kulu, bu açıdan ders çıkartıp kahretmez! Rakamlarla oynayıp, çarpıp bölerek ve çıkartıp toplayarak milli geliri 10 bin dolarlara dayandırılan, böylece refah seviyesi yükseltilip zenginleştiği söylenen ülkemizdeki sessiz çığlıkların sayısı öylesine çok ki! Ama duyamıyoruz! Göremiyoruz! Hissedemiyoruz! Hepimiz, kendimizin esiri olmuşuz. Çevremize ve olan bitenlere duvar örüp yabancılaşmışız. Şimdi fotoğraflardaki o sıcak ve dünyalar güzeli tebessümleriyle içimizdeki insanın hatırlayabileceği Sercanlar'ı bulup yaşarken kucaklayabilmeyi Allah hepimize nasip eylesin. Bodruk Ailesi de bütün insanlığa haklarını helal etsin! Yoksa zenginleştiğimizi söyleyip şımaran o kendini bilmez ne oldum budalası zevat ve (zerzevatın) vay haline! Kimse bu vebalden kurtulamaz. Uyan Türkiye uyan! Gururundan ötürü elavuç açmayıp günlerce aç yatan nicelerinin etrafımızda olduğunu unutma!