Çin'in başşehri Pekin'de 824 Ağustos 2008 tarihleri arasında yapılacak Olimpiyat Oyunları öncesi, adetten olduğu şekilde, Olimpiyat Meşalesi ile dünya turu gerçekleşiyor. Her Olimpiyatta olduğu gibi, Yunanistan'dan yakılan meşale, bütün dünyayı dolaştırıldıktan sonra Olimpiyatların açılışına ulaştırılıp oyunlarına başlanıyor. Bu çerçevede Olimpiyat Meşalesi de birkaç gün önce, Türkiye'ye ulaştı. Sporcu, idareci ve bürokratlardan oluşan heyet İstanbul'daki Olimpiyat Meşalesi Koşusu'nda yer aldı. Spor medyası, hala Fenerbahçe'nin Chelsea zaferi ile toplumun çoğunluğu da laylaylom işlerle meşgul olduğu için Olimpiyat Meşalesi koşusundaki çok önemli protesto ve gösteri, yeterince halka duyurulmadı.
Dünyabiliyor,bizbilmiyoruz Adetten olduğu şekilde spor camiası gibi medyanın ağırlıklı kısmının "Pekin'e Anadolu ateşi" gibi cazip ve güya cafcaflı başlıklarla duyurduğu haberlerin genelde son cümlesinde sadece şöyle denilmişti. "Koşunun başlangıcında Çin'in Sincan Uygur Özerk bölgesinin bağımsızlığını savunan bir grup eylem yaptı. Çin protesto edildi. Kargaşa sırasında sönen meşale yeniden yakıldı. Polis, 20'ye yakın göstericiyi gözaltına aldı." Türkiye'yi ve Türk Milleti'nin çok yakından değil; kalbinden ve beyninden, dolayısıyla tam içinden ilgilendiren bu mesele bütün dünyada dikkatle takip edilirken maalesef ülkemizde hasıraltı ediliyor. Pekin'de yapılacak Olimpiyatlar öncesi bütün dünyada Çin'i protesto sesleri yükseliyor. Türkler'in atayurdu olan Doğu Türkistan (Adı bile Türk) ile İç Moğolistan ve Tibet'te yaşanan baskı ve zulümlerden ötürü, Çin'in dikkati çekiliyor. Özellikle Tibet'te 3-4 aydır, din adamları ve Dalay Lama adındaki dünyanın tanıdığı önderleri, seslerini sürekli yükseltip Olimpiyat fırsatını değerlendiriyorlar. Çin Hükümeti de baskılarını arttırıyor. Çıkan hadiselerde yüzlerce rahip ve Tibetli'nin öldüğünü, batılı medya ve siyasetçiler de söylüyor.
Sincandeğil,DoğuTürkistan Kökü "Uygar"dan gelen Uygur bölgesi de Çin'in toprakları arasında bulunuyor. Türkler'in şehir hayatına başladığı ve göçebeliği bıraktığı yer olduğu için, bölgedeki devletimizin tarihteki adı da Uygurlar Devleti idi. Bizim medya bunu bile bilmediğinden Çinliler'in taktığı Sincan adını kullanıyor. Doğu Türkistan bu coğrafyada halen 30-35 milyon civarında Türk'ün yaşadığı biliniyor. Türk Milleti'nin İslamiyet ile şereflendiği Karahanlılar Devleti de bu topraklardaydı. Dolayısıyla hem soydaş hem de dindaşlarımızın yaşadığı Doğu Türkistan, Türkiye açısından da çok çok önemli bir coğrafya. Ne var ki; Çin devleti, yıllar yılı Doğu Türkistan'da zulüm yapıyor. Nükleer denemelerini bu bölgede gerçekleştirip binlerce Türk'ün ölümüne ve sakat kalmasına neden oluyor. Zaman zaman da "rejim muhalifi" diyerek demokrasi isteyen kardeşlerimizi kurşuna diziyor. Türkiyemiz'deki Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin önderliğinde Olimpiyat Meşalesi koşusunda, bir grubun yaptığı protesto sebebi kısaca böyle işte. Avrupa ve Amerika'daki devlet yöneticilerinin bile Tibet'ten ötürü "Çin'i uyarıyoruz" dedikleri Pekin Olimpiyatları'nın açılışını boykot etme kararı dalga dalga yayılırken, Doğu Türkistan'dan ötürü bizi birebir ilgilendiren konuda dünyadan habersisiz. Halini bildiğimiz medyayı anlıyoruz ama "Bu meşale, İstanbul'dan dostluk ve barışı Pekin'e götürecek" diyen bakan ve genel müdürleri yutkunarak izliyoruz.