Anayasa Mahkemesi, AKP hakkındaki kapatma davasını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü de (4 üyenin karşı çıkmasına rağmen) kapsayacak şekilde oy birliğiyle kabul etti. İktidar yanlısı ve kontrollü medyanın etkisinde kalanlar, Yargıtay Başsavcısı'nın açtığı davanın reddebileceği yönünde umutlanmıştı. Ancak, ne o tezler doğruydu; ne de şimdi yoğunlaşan "AKP'ye artık geçmiş ola... Anlaşılıyor ki kapatılması ağır basıyor" iddiaları... Bize göre, sadece kapatılma davasının süreci başlamıştır. Bu süreçte, AKP iyi bir savunma yapar ve laiklik karşıtlığı ile Anayasa suçu işlemediğine dair Anayasa Mahkemesi'nin üyelerini ikna ederse, her davada olduğu gibi lehte karar da çıkartabilir. Yani, beraat edip aklanmış olur. Böylece, mesele de kalmaz.
Kolukanadıparçalanacak Görünen o ki önümüzdeki dönem özellikle AKP açısından hem takip edilecek yol hem de oluşturulmaya çalışılacak gündem maddeleri de belli olmaya başladı. Buna göre, iktidarın yoğunlaşacağı alanları şöyle özetlemek mümkün. 1-Acilen Anayasa değişikliğine gidecekler. Parti kapatmayı zorlaştırırken, mevcut duruma yol açan kapatılma gerekçelerini cezadan çıkartacaklar. Bu konuda muhalefetin (tercih MHP) desteğini de isteyecekler. Ancak, MHP "Parti kapatmada kişiler sorumlu olsun. Ceza verilecekse yapanlara verilsin" dediği için AKP'nin sorunu çözülmüyor. Abdullah Gül, Bülent Arınç ve Tayyip Erdoğan gibiler ceza alırsa, partinin kolukanadı parçalanıyor. 2-Hiçbir partiden destek almayıp AKP'nin kendi oyu ile (342 milletvekili) Anayasa değişikliği yapıp referanduma gitmek. Böylece, halkın da desteği sağlanarak güç yansıtılmış olacak. 3-Başbakan ile bazı bakanların ve AKP yöneticilerinin sık sık hatırlatıp "Türban konusundaki çalışmada, başka bir parti de mutabakatın içindeydi" sözleriyle işaret ettikleri MHP'yi de davanın içine çekmek. Böylece, mağduriyet psikolojisini yayıp ortamı daha büyütmek. 4-AB ve ABD gibi odaklarla birliktelik içinde, Türkiye'deki yargıyı etki alanlarına çekip etkisizleştirmek... Özellikle AB kozunu sürekli öne atıp Türkiye'nin dışlanacağı korkusu oluşturmak. 5-Dünyadaki ekonomik krize ve ayrıca Türkiye'nin kendisine özgü (cari açık, üretimsizlik, büyüme hızındaki düşüş ve sıcak para ile oynayış gibi) şartlara rağmen yaşanacak olağanüstülüklerin tek sebebi olarak AKP'ye kapatma davasını öne sürmek.
Matadorgibiortadakaldı Önümüzdeki süreci bu çerçevede okuyup değerlendirmek mümkün. Birkaç ay önce, boğa güreşleri ve çılgın izleyenleri ile ünlü İspanya'daki türban sorusuna "Velev ki simge olsa" diyerek milyonlara "Oley"i çektirten Başbakan, arenadaki matador gibi elindeki bezle ortada kaldı maalesef...