Geçenlerde Milliyet'in manşetinde yer alan bir haberi başta adı geçen kurum ve bağlı olduğu bakanlık ile devletin hiçbir yetkilisi henüz yalanlamayınca, artık bize de yazmak düştü. Dolayısıyla doğruluğu bu şekilde (suskun kalınarak) teyit edilmiş habere göre, son zamanlarda adı sık kullanılan "ulusalcılık" Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından terör faaliyetleri içinde değerlendirilmiş.
Okur okunmaz "Fesüphanallah" çekerek inanmak istemediğimiz haber öylesine uçukkaçık geldi ki, Başbakan'dan MİT Müsteşarı'na kadar akla gelen herkesin aynı gün peş peşe açıklamalar yapıp "Bu kadar saçmalık olmaz. Devlet kendisine kurşun sıkar mı? Medya daha sorumlu olmalı" diyeceğine kilitlendik. Sabırla bekledik, 1-2-3 gün derken, 1 hafta geçti. Ama hiç kimseden yalanlama gelmedi. Anlaşıldı ki halkımızın, özellikle son Ergenekon operasyonunda duyduğu ulusalcılık, artık aşırı sağ faaliyetlerden sayılıyor. Kaderin gözü kör olsun ki kavramlardaki genetik oynama ve kotlamalar bile inanç ve değerlerimize ihanet ediyor. Bazı kesimlerin milliyetçilik yerine kullandığı ulusalcılık da bu kapsamda, ülke ve millet olarak kendi kendimize tuttuğumuz silaha dönüşüyor.

Solcular oldu sağ eylemci
Devletimizi kuran ve bizi tek yürek yapıp millet haline getiren Milli Mücadele'nin kahramanları ulusalcıydı. Tarihten bu yana devleti ve milleti baştacı yapan herkes gibi, onlar ile sonrasından bugüne kadar Türkiye ve Türk merkezli hareket edenler, bu kavramlarla anıldılar. Şimdi Rahip Santaro ve Hrant Dink cinayetlerinden tutun, bilmem neredeki mafyacılığa kadar birçok kirli ve iğrenç işlerin fatura adresine ulusalcılık yazdırılıyor. Hayatları boyunca sol yelpazede mücadele vermiş onca ünlü isim, ulusalcı örgütlenmesinde gösterilip aşırı sağ faaliyetler kapsamında şüphelilere sokuluyor.

Meğer 'Sör' doğru demiş
Yemin olsun şaka gibi geliyor insana! Bizim Hasan Demir'in dediği gibi, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne göre "AB karşıtı olmak" bir PKK'lı gibi takibi gerektiriyorsa, vay halimize! Bu durum, Türkiye'nin AB'ye girmeden AB'nin Türkiye'ye girdiğinin, hatta girip pek çok kuruma nüfus ettiğinin ikrarı değil midir? Tevekkeli, AKP Hükümeti'nin İngiliz vatandaşı da olan Hazine'den sorumlu genç bakanı Mehmet Şimşek, "Türkiye'deki kavga, milliyetçiler ile küreselciler arasında" demiş, biz de gülüp geçmiştik. Meğer "Sör" çok doğru laf etmiş ve Türkiye'de yaşananları en iyi özetlemiş ama biz uyanamamışız.