Şimdi de bir astsubay mektubuna yer verelim.
Merhabalar
Savaş Abi. Bugün (dün) Takvim Gazetesi'nde gördüm. Polislerden söz ediyor ve çalışma saatlerinin düzeltilmesini isteniyordu. Zaten hep böyle yapılıyor. Her zaman polisin çalışma şartları ağır deniyor. Onlar günde 12 saat çalışıyormuş. Tamam, ama gidip 24 saat dinleniyorlar.
16 saat çalıştıklarında ise 1.5 gün işe gitmiyorlar.

HAFTA SONLARI
Kimse bizim çalışma tempomuz, saatlerimiz ve aldığımız paradan söz etmiyor. Ben 2004 yılında astsubay olarak göreve başladım. İlk görev yerim Güneydoğu'ydu. 2 sene süresince bölücü eşkiya peşinde koştuk. Toplasanız 10 hafta sonu izni ancak yaşayabildim. Çünkü operasyonlar genellikle hafta sonları olurdu.

BİRAZ İLGİ
Bu yıl İstanbul'a tayinim çıktı. 'Biraz rahatlarım her halde' diye düşünüyordum. Ancak burada daha fazla mesai oldu. Hafta sonlarında tüm devlet memurları dinlenirken biz işe gidiyoruz. Aldığımız maaş ise hemen hemen herkesten daha düşük. Canla başla yaptığımız görevimiz var olsun. Sadece toplumun ilgisini alakasını ve bizimle ilgili bilgilenmesini istiyoruz. Sevgilerimle.

YAŞ AKAR GÖZÜM SIZLAR
İşte seçmecemizin sonucu 3 meslek erbabı 3 dert küpü insan 3 hüzüngen mektup. Volkan Konak kardeşimizin 'Oy gidi Cerrahpaşa' türküsündeki gibi. Ne diyordu orada; "Yaş akar gözüm sızlar ne kalır gerisine, herkesin bir derdi var durur içerisinde" diyordu.
Biz bugün birazcık dışarı çıksın, paylaşılsın, azalsın dedik. Fena mı ettik.