Geçen hafta Bodrum'daydım; son yıllardaki zevkli dekorasyonuyla beğeni toplayan The Marmara Oteli'nde kaldım.
Tabii Nisan ayında yaz sezonu henüz açılmamış oluyor. Otel nispeten boş. Ben de vakit geçirmek için güneşten ve havuzdan yararlanamayacağıma göre, biraz spor yapayım biraz da SPA keyfi yaşarım diye niyetlendim.
Hamamda kese randevusu aldım, ardından da vücut masajı. Bornozuma bürünüp hamama bir girdim ki, o da ne? Bana kese yapmaya hazırlanan bir erkek! Anında oradan kaçtım. SPA yetkilisine gergin bir ses tonuyla 'neden beni uyarmadınız?' dedim. Hayatta erkeğe kese ya da masaj yaptırmam. Sanki ben yanlış bir şeyi sorgulamışım gibi cevap şöyle geldi: "Randevuyu alırken siz bize söyleseydiniz." Ha bir de ben suçlu oldum. Valla aklıma gelmedi; kese randevusu isteyen bir hanıma erkek keseciyi uygun görecekleri. Masaj için de aynı hatayı yapmışlar. O gün ne kese ne masaj yaptırabildim. Rahatlamak için indiğim SPA merkezinden sinirli bir şekilde ayrıldım.
Ertesi gün fitness salonunda spor yapayım dedim. Önce ısınmak için koşu bandına çıktım. Görevli gelip hemen beni uyardı, "O makinenin elektronik göstergeleri bozuk, süre ve hız göstermiyor." Ayrıca gıcırtı da yapıyor. Gıcır gıcır bir ses eşliğinde biraz yürüdüm.
Gözüm muhteşem Bodrum manzarasına bakan jakuziye ilişiyor. Bikinimi giyerek jakuzinin içine giriyorum ki şoka uğruyorum. Su soğuk! Görevli gelip suyu kontrol ediyor, birkaç yere telefon ediyor ve ben soğuk suyun içinde emanet paket gibi beklerken bana şu üzücü cevapla geliyor: "Hanımefendi jakuzinin termostatı arızalanmış, bugün gelip yapacaklar."
Yahu bu aletler düzenli kontrol edilmiyor mu? Bir müşterinin sorun bulmasıyla mı ortaya çıkmalı? Tabii yaz sezonu olmayıp otele az sayıda kişi gelince gereken önemi vermiyorlar. Bu turizm sektörümüzün de sorunlarından biri. The Marmara çok şık, butik bir otel. Dekorasyonuna, yemeklerine, odalarına, manzarasına bir şey demeyeceğim. Ama sadece dekor yetmez!