Gazetecilikte 'etik-bitik' ayrımı
Bazıları, pastörize süt reklamına slogan yazar gibi tarif ediyorlar gazeteciliği. Berrak, pürü pak, hijyen... En hasından din adamı kadar inançlı, yargıç kadar adil, mühendis gibi kılları kırka yarıcı, derviş kadar sabırlı, olgun, devlet adamı kadar usul erkan bilen ve buna benzer bir yığın zırva. Yahu böyle adama bırak gazetecilik şansı vermeyi, yolda kaptırır diye babalar gelinlik kız vermez. Nereden çıktı bu saçmalıklar? Gazetecinin böyle eni, boyu, hacmi kesin tariflenmiş hali nereden çıktı? Gazeteci hele de iştigal alanı yazı işleri müdürlüğü, editörlük, muhabirlik, röportajcılık, çizerlik, sayfa sekreterliği ise sayılanların çok ırağında bir kişi olmak gerektirir huuu!.. Yol yordam bilmeyen, racondan anlamayan, kavgasız, gürültüsüz, küfürsüz, çatışmasız hımbıl oğlu hımbıllar nasıl yapar bu mesleği yahu? İtle uğursuzla, çakalla, soytarıyla, kevaşeyle, dümbükle yolu kesişmemiş... Onlardan üç-beşiyle tanışmamış, muhabbet kurmamış, tuhaf dünyalarının kodlarını çözememiş birinden, gazeteci yerine nasıl bir marangoz hatası çıkar düşünsenize...
|