Baş harfi sen, ölürdüm düşünmesem
Kendinden vazgeçtin mi hiç benim için? Yaşamını elinin tersiyle atıp bir tarafa, tüm mutsuzluğunu unutup da, benim yaşıyor olmama sevindin mi hiç? Çorbanı yudumlarken aç mıyım, açıkta mıyım diye hayıflanıp da kaçırdın mı iştahını? Arkadaşların mutluluk naraları atarken, şarkılar söyleyip coşarken oturup da bir sandalyeye ağladın mı inceden inceye, düşünmeden kim ne der diye? Nerede ve kiminle olduğunu yok sayıp, benim nerede kaldığımı merak ettin mi deliler gibi? Şu an ne yaptığımı, kime güldüğümü, neye ağladığımı? Kendine alışverişe çıkıpda yanlışlıkla bana bir şeyler baktın mı mesela? Hatta kasada fark ettin mi ayrıldığımızı? Benim parfümümü kullanan birinin ardından yürüdün mü yarım saat boyunca? Ta ki öndeki sana sapık muamelesi yapıncaya kadar? Komik bir şey olduğunda, bir sürü arkadaşın varken yamacında, ilk bana anlatmak istedin mi güldüğün şeyi? Çeviripde numaramı, kapattın mı telefonu sonra? Her gece bana, yatıp da girmedim diye rüyana kızdın mı hiç? Ya da gördüğünde hayra yorabildin mi? Kahve fincanlarında, tarot kartlarında aradın mı benden bir iz? Çıkacak diye gözün yolda bekledin mi o hiç gelmeyen üç vakitleri? Bana tek laf etmeye kalkan olduğunda, annem mi, babam mı diye düşünmeden vurup çıktın mı kapıyı, dişlerini sıka sıka? Lanet okudun mu tüm tanıdıklara? Sızana kadar kafayı çekip de kurtulmaya çalıştın mı yokluğumdan? Adımın ilk harfini sağa sola kazıyıp, yaşamından çıkmasın diye çırpınıp durdunmu sabah akşam? Ahiret soruları değil bunlar efendi. Bende var yanıtları. Hepsi de a şıkkı. Hepside evet. İnanmıyorsan kalan satırlara bir zahmet tahammül et. Sevdim adının baş harfini. Sadece o olmasa adını söyleyemediğimden değil, yaşamımda pekçok şey eksik kalacağından çok sevdim. Onsuz hayatımın bir yanı yarım kalacağından sevdim. Şiirler yazdım sana. Yetmedi adına. O da kesmedi baş harfine. Bana neyse? Düşündüm "s" olmasa "sen"de olmazdın "sevgi"de. Duyamazdın o zaman benden "seni seviyorum" ile başlayan tek cümle. "Sonsuzluk "da olmazdı o zaman "sonsuza değin süren sevgiler" de. Olmasaydı "s", çaresiz sigaram boyun eğerdi yokluğa. Ya izlerini aradığım "sokaklar" olmasa, nasıl "sığınırdım" ben sana? Hem "Salı" günü aynı yer aynı "saat"te buluşamazdık ki "seninle". Adını yazdığım "sahiller" de olmazdı, gözlerinin mavisine açıldığım "sandallar" da "s"olmasa. Düşün ki tedavülden kalktı adının ilk harfi. O zaman bu, "sarılmak", "soluğun", "sıcaklığın" da yok demekti. "s" olmasa, "sarı" "saçların" ne renk olurdu sahi? "Soru" soramazdım ki, olmazdı "sebepleri". "Sen" oturup da benim adımın ilk harfi olmasa ne yapardım dedin mi hiç? Nerdeeee? "Gülüşlerin" solacak bensiz, yaz bir yerlere. Al silgini de uğra bizim sokağa.. Başla adının ilk harfini yaşamımdan kazımaya. Yetti bre, haydi . "Sinir krizlerimi", "sadakatsizliğini", "sanal servetlerini" de götür yanında. "Saplantılı sevdanı", "savaşını, silahını", eskileri hatırlatan "sarmaşık" kokulu bir "sandığa" koy şimdi. Öyle bir silin ki yaşamımdan, ne "simsiyah sırların" kalsın çözemediğim, nede "siyanür tadında samimiyetsizliğin". Ama son bir kez. Tamamen yok olmadan önce bir kez bak yüzüme. Tek bir kez dökülsün dilimden adının ilk harfiyle başlayan bir cümle. Git yaşamımdan. Ve sakın geri gelme.