Cezire'den Cizre'ye zaman tüneli
Cizre'yi bir tarihçi edasıyla ve gurur duyarak anlatıyor genç kaymakam Gökhan Azcan. Diyor ki: "Kentte herkesin inandığı bir efsane var. Nuh Peygamber ve oğulları, tufandan sonra buraya geldi ve yerleşti. Bilinen tarihiyle ise Cizre'nin geçmişi M.Ö. 4000 yılında Guti İmparatorluğu'na kadar dayanmakta.
EMEVİLER ABBASİLER Gutiler, Cizre, Dicle Cudi'yi de içine alan geniş bir bölgede hakimiyet kurmuşlar. M.Ö. 2000 yılından itibaren de Babilliler, Araplar, Asurlular, Medler, Persler, Selevkos ve Sasaniler yerleşmiş kente. İslamiyet'in bölgeye gelmesi ile beraber de Emevi ve Abbasiler'in hakimiyeti başlamış.
SANCAK BEYLİĞİ 1096 yılında Büyük Selçuklular, müteakiben emir ve şeyhliklerle idare edilen Cizre, 1627 yılından itibaren Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliğine geçmiş. Cizre Beyliği önceleri Diyarbakır Sancak Beyliği'ne bağlı iken 1841 yılında Musul'a bağlanmış.
FRANSIZLAR KORKTU Milli Mücadele döneminde büyük başarılar gösteren Cizre'ye Fransızlar gelmiş ve şehri savaşsız teslim almak istemişler. Ancak halk direnişini ve silahlanmayı görerek işgalden vazgeçmişler.
YARIMADA İslamiyet'in Cizre'ye girmesi ile birlikte şehre yarımada anlamına gelen Cezire adı verilmiş, Cumhuriyet döneminde ise küçük bir düzeltmeyle Cizre olarak değiştirilmiştir. Önceleri Mardin iline bağlı bir yerleşim birimi iken son değişiklikle Şırnak'a bağlanmış.