Sinir ötesi harekat Muhabir jargonuyla söylersek; "bölgedeyim". Yani sınır ötesi harekın kara kısmını kapsayan hareketli bölgede. Günlerdir Uludere,Şırnak,Silopi,Habur,Cizre,Diyarbakır,Batman,Mardin dolaşıp duyuyorum. Yani tahmin edeceğiniz gibi gayetle ciddi, kallavi, cüssesi iri bir işin sorumluluğunu yüklenmiş hallerdeyim. Lakin bizim spor servisi dünyayı maçlardan özellikle de lig maçlarından ibaret saymakta berdevam.
SPORMÜDÜRÜEMRETTİ, Tunçmüdür arıyor talimatı veriyor: "Maçıyazıyorsunabi.Sondüdüktenöncedegeçiyorsunmümkünse." Yani nerdesin, ne haldesin aç mısın, tok musun, durumun hayır mı, şer mi, vaziyetin müsait mi? Diye sormak yok. Aç telefonu ver emri. kapa telefonu. Bitti. Hal böyle olunca bunca ciddi işi bırakıp maçı izliyorum mecburen.
GÖZÜMEGÖZLÜK Peki nerede? Cizre'de. Cizre'nin neresinde? Kıytırık bir otelin tirit oda köhnesinde. Piyasada satılanların en ufacıklarından bir televizyon. Üstelik cızırtılı bir ses, kaygan yıvışkan bir görüntü. Gözlüğümü takarak bakayım ki büyük ve güzel göreyim dedim, kameraman "abigözlükzatengözünde" diye uyarıyor.
PAHALIYAPATLARDI Laf ziyanlığını bırakıp maça geçeyim. Açık konuşmak gerekirse erken gelen 2 golden sonraki lakaytlığımız pahalıya patlayacak cinstendi. Birbiri ardına gelen Kasımpaşa atakları ve gol günlerdir olacak mı diye beklediğimiz SınırÖtesiHarekat yerini sinirötesibirharekata bıraktı odamızda.
MASALARYUMRUKLANDI Maçı birlikte izlediğimiz arkadaşların çoğu Fenerbahçeli olduğu için ağır hakaret, galiz küfürler, kızıp masayı, aynayı, duvarı yumruklamalar ve panikle koşup odamıza gelen otel görevlileri. Gördünüz mü yine maçla ilgili doğru dürüst bir iki satır olsun yazamadım. Daha da üst düzey müdürler bozulup "bunebiçimyazı?" derlerse bahanem hazır. "İçindebulunduğumpsikolojikdurumyüzündenefeeem.Üstünüzeafiyet,acukGüneydoğuSendromuyaşamaktayım."