Sayın Cumhurbaşkanımıza açık şikayet
Sayın Cumhurbaşkanım. Size bu satırları Kayseri Havaalanı'nın iç hatlar yolcu gidiş binasındaki kafeteryadan yazıyorum. Bir gazeteci olmanın öncesinde bir vatandaş olarak arz edeceğim şu rezaleti lütfen okuyun, bilgilenin, ilgilenin lütfen.
CURCUNA Az sonra İstanbul'a gidecek olan THY uçağının yolcusuyum. Aldığım bilgiye göre uçak ful. Tek bir koltuk bile boş değil. Kalkışa bu kadar az süre olmasına rağmen yolcuların hemen hepsi bilet ve bagaj işlemlerini yaptırmak için kuyruktalar. Tam bir keşmekeş, tam bir curcuna hüküm sürüyor. Çünkü bütün yolcular ancak varabildi buraya. "Peki rezalet nedir?" diye soracak olursanız az ötedeki yazımda onu da arz ediyorum Sayın Cumhurbaşkanım.
"HERŞEYCUMHURBAŞKANIMIZİÇİN" Bir grup gazeteci, foto muhabiri ve fotoğraf sanatçısıyla birlikte Ürgüp,Göreme,Avanos bölgesindeki fotosafariden dönüyoruz. Otobüsümüz KayseriSivilHavaalanı yazan tabelanın tam önünde trafik ve asayiş ekipleri tarafından durduruluyor. Görevliler "buradanöteyearaçgeçişiolmadığını,Yolcularınbagajlarınıalıpyürüyerekgitmesigerektiğini" söylüyorlar.
TABANAKUVVET Aramızdan bazı arkadaşlar şaşırıp soruyor ve aşağı yukarı şu konuşmalar geçiyor aramızda. (Koyu yazılar resmi görevlilerin söyledikleridir.) - Neden böyle bir uygulama yapılıyor acaba? - SayınCumhurbaşkanımızKayseri'yegeliyor.Güvenlikgereğiyapılıyorbuuygulama... - Ama havaalanına en az 1-1.5 kilometre var. Bu kadar bagajla nasıl yürünür ki o yol? - Onubizbilemeyiz.Verilenemirböyle... - Kimin emri acaba bu? - ValiBeyveEmniyetMüdürümüzünemirleribuyönde.Lütfenvakitkaybettirmeyin.Bagajlarınızıalınotobüsten.
ÖZELBİRDURUMMUŞ O sırada bir başka otobüs daha duruyor. İçi tümüyle Japonturistlerle dolu. Japonların çoğu da hayli yaşlı insanlar. Şoföre ve rehberlerine de aynı emir iletiliyor. Rehber şaşkın: - Ben nasıl açıklayayım şimdi bunu Japon kafilesine? - Oseninprobleminkardeşim.Uygulamabu.Özelbirdurumvar. Genç rehber çaresiz, boynunubüküpgidiyor. Ekibindeki Japon konuklara durumu anlatmaya çalışıyor. Ancak onlar haklı olarak hiçbir anlam veremiyorlar duruma. Önce şaka yapılıyor sanıp gülüşüyorlar. Durumun ciddi olduğunu görünce Japonca bilmeyenin de hayraalametolmadığınıanlayacağı konuşmalar oluyor aralarında.
JAPONİMPARATORUGELSE Rehber yanıma sokulup diyor ki;"AbiTürkişadamıkafilesiTokyoHavaalanı'na1kilometrekaladurduruluparaçtanindirilse.Soranada;'İmparatorunuçağıiniyor.Güvenlikaçısındantabanakuvvetyapacaksınız'densenedüşünürüz?" diye kuruyor denklemi. "Sanırımbusorununmuhataplarınınvereceğibiryanıtvardır" deyip fotoğraf çekimine devam ediyorum.
KALKORADANTEYZE Az ötedeki kaldırımda yürümekten nefesi tükenmiş bir yaşlı teyze. Oraya öylece çökmüş kalmış. Anında bir polis memuru bitiyor yanında. Konuşmalarını duyuyorum... - Teyzekalkoturmaburadayasak! - Dur evladım azıcık soluklanayım... - Yasakdedimteyzekalkdaazarişitmeyeyimseninyüzünden! - Yürümeye takatım kalmadı evladım, ayaklarım tutuldu...
SİVİLKONVOY Polis beni ve fotoğraf çektiğimi fark ediyor. Çekip gidiyor hızla. Bizim ekip fazla dirençli değil. Çoktan eşyaları toplayıp, piyade nizamı aldılar, yürüyorlar. Derken bir konvoy görülüyor ileriden. Önde KayseriBelediyeBaşkanının makam otomobili. Arkada korumalar, diğer resmi araçlar ve konvoya dahil sivil otomobiller. Hızla geçip gidiyorlar yanımızdan. Ne arayan ne soran var onları. Araya terörist karışsa ne olur bilemem.
HERŞEYİYAPARIZ Genç, takım elbiseli, emirler yağdıran bir görevlinin yanına gidiyorum - Siz yetkilisiniz galiba... - Evetpolisamiriyim... - Bu yapılan çok yanlış bir uygulama - (gururla) SayınCumhurbaşkanımızsözkonusuoluncaherşeyiyaparız... - Yaptığınız belli de, iyi yapmıyorsunuz. - Neolduki? - Daha ne olsun hem yabancılara rezil olduk, hem kendi milletimizi sefil ettik. Koca koca valizler, denkler, bagajlarla baksana nasıl zorlanıyor insanlar... - (umursamaz bir edayla)Onuenyüksekmülkiamiresoracaksınız... - Vali de yapsa yanlış yapıyor kardeşim. - Cumhurbaşkanısözkonusu... - Bu yaptığınızı cumhurbaşkanı duyunca çok kızacak - !!! - Siz dostluk yakınlığınızı böyle gösterirseniz. Cumhurbaşkanının hasma ihtiyacı yok zaten... - AğırkonuşuyorsunuzSavaşBey... - Ağır mı? Bu söylemem gerekenlerin en hafifi bey-efendi. Vali beyi ya da emniyet müdürünü görürsem esas onlara söyleyeceklerimi görün.
UMUDUMUZVAR İşte durum böyle SayınCumhurbaşkanım. Daha gerçekten de söylenecek çok söz var ama söz yerine şu fotoğraflarımı sunuyor, bu çağdışıverencideedici görüntülerin asla tekrarlanmayacağı umudunu taşıyorum. Saygılarımla. Savaş Ay