Gastacı geldi hazrool!..
Yine bir Fener maçı, yine Diyarbakır'dayım, yine televizyonlu mekan sorunu yaşıyorum, yine uğraş didin bir kahvehanede yer arıyorum kendime. 24 ayrı kahve gezdim hepsi dolu. Sonuncunun kapısında genç bir çocuk. Omzunda mavi bezi görüp sordum. - Evlatsenmisinkahveci? - Kahveci babam olur. Ben ocaktayım ne vardı? - Maçıyazmamlazımdasizinburadaseyretsemyazsamolurmu? - Abey sen maçı yazacaksın? - Evet - Abey sen gastacısan? - Evetevladımamaacelesiolangazeteciyim - Maç daha başlamadı ki abey sen niye acele edisen? - İçerideyervarmıdiyetelaşım.Diğerkahvelerhepdolu - Sana bir kürsü verelim abi - Otur kürsüye seyret yaz oradan - Oğlum kürsüde ne işim var sandalye tabure filan yok mu? - Abibizkürsüderizootuyorsunyahani - Haa tabure işte tamam tamam.
SELAMDURUN Kapıdan içeri girdik çocuk Kürtçe avaz avaz bir şeyler bağırdı. Duyan ayaklandı bu sözleri. Neredeyse hazır ola geçecekler. Mahcup oldum tabii. - Nededinoğlummilletesen? - Dedim kahveye gastacı geldi, hele kalkın selama durun. -Allah vekil sizi yazar rezil eder dedim... -Niye yaptın öyle evladım? Ayıp, koca koca adamlarda var. -Olsun abi kolay mı gastacı gelmiş...
İŞTE BAŞLADI İşte maç başladı. Ben kendime göre bir kürsü bulmuş oturmuşum. Kucağımda bilgisayarla çöle düşmüş penguen kıvamında aykırı bir görüntüdeyim kahvedekilere. Üstelik maç yerine beni seyredenler soru üstüne sorular patlatıyor, konsantrem berbat oluyor. En çok da nerelisin dediklerinde Adanalı olduğumu söylememe şaşırıp eğleşiyorlar. - Hem Adanalısın hem de gelmişan Diyar-ı Bekir kahvasında Konyalılar'la İstanbullular'ın maçını seyrediyorsun. Sonra da buradan o elindeki şeyle bir şeyler yapıp gaztacıyam diyorsun. Gastacı ta buradan oturduğu yerden İstanbul'da oynanan topu seyredip yazar mı hiç. Ayıptır, yazıhtır, günahtır. Vallahi vebalı büyüktür bu yaptığın sahtekarlığın.