Kahır çadırı
Demek öyle. Demek birileri aymazlık, dangalaklık, salaklık edecek, elalemin el kadar evlatları, heykel çocuklara dönecek. Yani kımıltısız, kıpırtısız, sessiz, dilsiz, elsiz, hareketsiz kalacaklar ha?.. Sebep olana, suskun kalana, çare aramayana, yardım yapmayana, beceriksize, tıynetsize yuh olsun, yuhlar olsun.
BİRLİKTE AĞLADIK Bunca kör dilenci bedduasını peş peşe sıralayışımda sebep var elbet. Şu ki; ben Diyarbakır'da, Dağ Kapı Meydanı'nda kurulmuş o "kahır çadırını", kendi gözlerimle gördüm. O yaşarken ölü olan, 'bitki' olan yavruların ana babalarıyla, bacı gardaşlarıyla, yüz yüze geldim, dertleştim, birlikte ağlaştım.
ZEHİRLİ AĞLAR İsyanın böylesini... Kahrolmanın zirvesini, acının en tepesini işte orada, o "kahır çadırında" duyumsadım ben dostlar. Onun için siz de bilin görün duyun istedim bu kahrı. Acıları paylaşalım, azaltalım bir nebze. Bundan böyle senin, benim, onun, hepimizin çocukları aynı zehirli örümceğin ağında can çekişmesin, can yitirmesin istedim. Az ötede bu musibet nasıl gelir vurur? Nasıl yerleşir, canavar olur okuyun bir.
|