Dev Yürekler...
Birini söndürmeden birini yaktık yüreğimizde acının. Pazar sabahı gelen acı haber, hepimizi yerle bir etti. Ne ailece pazar kahvaltısı kaldı, ne de haftasonu keyfi. Bir daha yakınlarını göremeyecek, maç seyredemeyecek, annesinin yemeklerini tadamayacak, eşini, nişanlısını, sevgilisini göremeyecekti; "ASLAN YÜREKLİ MEHMETÇİK". Sadece filmlerde olur sanıyordum hayatın durduğu, sanki bir düğmesi varmış gibi, gerçek seslerin kısılıp, çığlıkların, feryatların, serzenişlerin yükseldiğini. Ne konuştuğumu anladım, ne gördüğümü tanıdım. Boş boş dolanıyorum 3 gündür. İşin anlaşılmaz yönü, ne yapacağımızı bilemez haldeyiz. Harekat mı, anlaşma mı, bekleme mi yapmak lazım. İktidar, muhalefet hangi noktada, asker ne düşünüyor? Dış dünya hangi oyunların piyonları olarak görüyor bizi? Bazen saf, komik, anlaşılmaz olabiliriz ama, konu "vatan" olunca, yaşlı, çocuk, kadın, erkek hepimiz 10 kaplan gücüne erişebiliriz. İman dolu göğsümüze ne kurşun işler, ne de bomba... Tankla, uçakla yıkamaz kimse bizi... Gülücükler saçmayı da biliriz gözlerimizle, nefreti de... Eritir, yok ederiz bizi bölmek isteyen düşmanı, kolkola girip oluşturduğumuz gücümüzle... 8 yaşındaki çocuk büyür birden bu acıyla, 80 yaşındaki dede, gençleşir, alır yerini bu eşsiz oluşumda. Dün sabah ve akşam istek üzerine defalarca okuduğum bir şiir her şeyi anlatıyor zaten... Menşure Şahin yüreğine sağlık, eline sağlık...
|