Kuşkuluyum
Puan üstüne puan topluyor politika! Tokalaşan hasımlar hısım oluyor. Eski dostlukların kitabı yazılıyor yeniden. Tekmili birden 32 kısım.
***
Roller midir dağıtılan, umut mu? Kökünden kesilen ağaçların yerine, naylon çiçekler mi ekiliyor? Yoksa, Adiloş Bebe'lerle, 20 yaşındaki gençlerin ödeşmesi bitti mi? Hepimizin yürekleri tek bayrak, tek vatan mı kokacak yeniden? Yemin etmeyecek kadar sözümüze sadık kalmayı hatırlayacak mıyız? Bir tokalaşmayla bunlar halledilecekse, niye geç kaldılar?
***
Ülkenin bütün çocukları, politik çekişmelerden payını aldıysa. Gecikmiş buluşmaların uzağında durmayı kendimize yakıştıramayız elbet. Bizler de halay çekerek katılırız bu dostluk oyununa. Davaya sadakat adına, bozdukları haritaların koynuna girdiklerini duyuyorum birçoğunun. Günahları boyunlarına!
***
Karanfil perilerini 100 metre öteden görsem tanırım. Truva atlarını tarih tanıtmıştır zaten. İlk kez değil, namusu ve şerefi üzerine yemin edenleri izleyişim. O yüzden ben her daim kuşkuluyum. Dağlarına bahar gelmedikçe memleketimin.
***
Çocuk çocuk bakar Sevgiyle bana Bir akşam sofrası Senin gözlerin Giyinir kuşanır Gelirken bana Bayram sabahıdır Senin gözlerin
Yollara dökülen Bir sevgi seli Yanıp da tutuşan Bir yangın yeri Hep içinde saklar Kelimeleri Sisli bir akşamdır Senin gözlerin
Hakkı YALÇIN
***
- Kitap listelerine göz at... - Tuzu az kullan... - Dolmuşta yanında uyuklayana omuz ver...
***
Grev yapmak, ülkenin belini kırmaksa... Ben böyle bir gözcülüğü de reddederim.