Sağlıkta devrim
Hükümetin uygulamaya koyduğu yeni sağlık uygulamasının sektörün uzmanları tarafından eleştirildiğini yazmıştım. Ben uzman olmadığıma göre, uzmanların görüşlerine saygı göstermek durumundaydım. Meğer öyle değilmiş!
***
Bu defa seçim öncesi bütün şehirlerde bilboard'lara yazılan propagandanın doğru olduğuna inanmaya başladım, mecburen. Sağlıkta sahiden bir devrim olmuş ama biz anlamamışız. Herhalde kötü niyetimizdendir. Hani şu, İsteyen herkes istediği sağlık kurumuna başvuruyor, propagandası. Yalan değil, sahiden başvurabiliyor. Fakat eczanelerde, halkımızla eczacılar gırtlak gırtlağa gelmeye başladılar bile... Halk, para ödemeyeceğini zannediyor. Eczacı para talep ediyor. Çünkü devletin tahsilatçısı haline gelmiş durumda. Halka, Para ödemeyeceksin, deniliyor. Eczacıya, Para alacaksın, deniliyor.
***
Bir de şu var, devrimi gösteren: İzmir'de bir doktor annesi, 9 Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Emin Alıcı'ya mektup göndermiş. Oğlunun başına bir felaket gelmesin diye, adını gizli tutarak yazmış mektubu. Şöyle diyor: Üniversitesinizin Tıp Fakültesi Hastanesi'nde asistanlar 48 saat uykusuz çalıştırılıyor. Hocalar asistanlara kahvaltı hazırlatıyorlar kendi ceplerinden. Bu da yetmezmiş gibi, hakaret ediyor, küfürler ediyorlar. Esir gibi çalıştırılıyor asistanlar. İnsanların devrim anlayışı ne kadar farklı görüyorsunuz.